| Telefon Sinyali Batı Yakası Yolunda alınmış, ki cinayet mahallinin birkaç blok ötesinde. | Open Subtitles | 30، ذلك الإتصال ألتقطت إشارته من برج قبالة الطريق السريع الغربي، الذي هو على بضعة جادّات من مسرح الجريمة. |
| Sinyali takip edebilelim diye telefonunu burada bıraktı. | Open Subtitles | ترك هاتفه الخليوي هنا. حتى نستطيع تعقب إشارته. |
| ESU ve taşıyıcı mühendisleri de Sinyali bulmaya yakın olduklarını söylüyor. | Open Subtitles | انظر، "إي. إس. يو" ومهندسو الموجات يُخبروني أنّهم على مقربةٍ من تثليث إشارته. |
| Jackson işareti alıyor, Dorn'u kontrol ediyor. | Open Subtitles | يتلقي (جاكسون) إشارته ويستعد يتفقد (دورن) بالقاعدة الأولي وها هو الإرسال |
| Bu onun işareti. Bunu görmemi istemiş. | Open Subtitles | هذه إشارته يريدني أن أراها |
| Işıkları söndürmenizi istiyor, tamam mı ama ekipleri içeri yollamadan önce onun işaretini beklemeniz çok önemli. | Open Subtitles | سيحتاج لكم لتعطيل الأضواء، اتفقنا، لكن من الحاسم انتظار إشارته قبل إرسالهم للداخل. |
| Yaydığı sinyal, iletişim ve ışınlama güçlerimizi engelliyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدو أن إشارته تحجب قدرتنا على الانتقال والاتصال |
| Yarayı iyileştiremem ama bu merhem sinyaline engel olacaktır. | Open Subtitles | أعجز عن مداواة الجرح، لكن هذا المعجون سيغطّي إشارته. |
| Sinyali Virginia'daki bir baz istasyonundan geliyor. | Open Subtitles | إشارته قادمة من برج إرسال في فيرجينيا. |
| - Muhtemelen Sinyali de bu yüzden kaybettik. | Open Subtitles | اللتي ربما كانت تقف ماتخفية إشارته |
| Sinyali hareket etmiyor. | Open Subtitles | إشارته لا تتحرك |
| Sinyali kaybettik. | Open Subtitles | لقد فقدنا إشارته للتو |
| Sinyali kayboldu. | Open Subtitles | لقد فقدت إشارته |
| Uydu telefonu Sinyali kayboldu. | Open Subtitles | -هاتفي الفضائيّ فقد إشارته |
| Sinyali gitti. | Open Subtitles | هو خسر إشارته |
| "The Duke" hazır ve işareti bekliyor. | Open Subtitles | تلقي (دوك) إشارته وهو مستعد |
| Bu Paul. Onun işareti bu. | Open Subtitles | (بول)، هذه إشارته |
| Adamlarını bütün şehre yerleştirdi ve hepsi onun işaretini bekliyor. | Open Subtitles | لقد مركَز رجاله في كافة أرجاء المدينة متحينين إشارته. |
| Yaydığı sinyal önüne çıkan her şeye hasar veriyor. | Open Subtitles | إشارته تفسد كل شيء في مسلكه. |
| Tüm gece boyunca sinyaline cevap vermedim. | Open Subtitles | كنت أتفادى إشارته طوال الليل |