| Bir motosiklet kazası sonucu... kötü yaralanmış görünüyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه أصيب إصابة بالغة فى حادثة دراجة نارية |
| - Mesele bilmek değil. kötü bir beyin travması atlattın. | Open Subtitles | المعرفة بالأمر ليست المشكلة، لقد أصبت إصابة بالغة بالرأس. |
| Nişanlım kötü yaralandı yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | خطيبى قد إصيبَ إصابة بالغة وعلينا أن نأتى له بالمُساعدة |
| Size saldırıp kötü bir şekilde yaraladı. | Open Subtitles | لقد هاجمتكَ وأصابتكَ إصابة بالغة |
| Çok kötü yaralanmamıştı. | Open Subtitles | الفتى لم يصب إصابة بالغة |
| Oldukça kötü vurulmuşsun. | Open Subtitles | لقد أصبت إصابة بالغة |
| Bir tanesi kötü vuruldu. | Open Subtitles | وأحدهم أصيب إصابة بالغة |
| - kötü yaralanmışlar. | Open Subtitles | إنّهم مصابون إصابة بالغة |
| kötü mü? | Open Subtitles | إصابة بالغة ؟ |
| Sunny onu kötü şekilde yaraladı. | Open Subtitles | وأصابها (صني) إصابة بالغة. |