, beni kaldırdı beni sevdi, bir ve öldüğü güne kadar bana dikkat aldı bir itfaiyeci oldu , bir whitelighter. | Open Subtitles | الذي ربّاني ، الذي أحبّني و الذي إهتم بي حتى اليوم الذي توفي فيه . كان إطفائي و ليس مرشد أبيض |
Yani bana kurbanın odasındaki kişinin bir itfaiyeci olduğunu söylüyorsun! | Open Subtitles | أنت تخبرني أن كان هناك إطفائي في غرفة نوم الضحية |
TK: Şikago'da bir polis ya da itfaiyeci öldüğünde, sıklıkla, tabutundaki bayrak ABD bayrağı değildir. | TED | تيد: عندما يموت رجل شرطة أو إطفائي في شيكاغو فغالباً ما لا يكون العلم الموجود على نعشه علم الولايات المتحدة. |
Bu adamla sorunlarım vardı ama iyi bir itfaiyeciydi. | Open Subtitles | لدي خلافاتي مع رجل لكنه إطفائي وعامل جيد |
Ben bir üye değilim. Ben bir itfaiyeciyim. | Open Subtitles | لا يا سيدتي، لست عضواً بالاتحاد لكنني إطفائي محلي |
Ayağa kalktım ve hortumu elime alarak bir itfaiyecinin yapması gereken şeyi yaptım: İleri doğru bir hamle yaparak suyu açtım ve yangını kendim söndürmeye çalıştım. | TED | وبعدها استجمعت قواي، تحسست بيداي باحثةً عن الخرطوم، وفعلت ما يفترض أن يفعله أي إطفائي: اندفعتُ للأمام، وفتحت المياه وتصديت للحريق بنفسي. |
O mükemmel bir itfaiyeci ve tamamen bizim tarafımıza olmak istiyor Angela. | Open Subtitles | إنه إطفائي رائع و هو ما نحتاجه بالضبط إلى جانبنا |
Yakında bir şey yapmıyoruz Eğer, l yerine yarı whitelighter yarısı itfaiyeci bitebileceğini. | Open Subtitles | فقد أنتهي نصف إطفائي عوضاً عن نصف مرشد أبيض |
Bir itfaiyeci ile bir tarih üzerinde iseniz ne olur ya da başka kim Bu hafta görüyoruz? | Open Subtitles | ماذا سيحصل لو كنت في موعد مع إطفائي أو أياً كان من تواعديه هذا الأسبوع ؟ |
İtfaiyeci kılığında dolaşan bir tecavüzcünün peşindeyiz. | Open Subtitles | لماذا ؟ نحن نبحث عن مغتصب يتشكل على هيئة إطفائي |
İtfaiyeci kılığına giriyor, bina içine sis bombası yerleştiriyor, ama olaylar onun planladığı gibi olmuyor. | Open Subtitles | يتشكل على هيئة إطفائي يضع قنبلة دخانية في مبنى الشقة لكن الأمور لا تعمل كما خطط له |
Sanırım büyüyünce itfaiyeci olmak istemiş. Sen istemedin mi? | Open Subtitles | لا أعلم ربما أراد أن يكون إطفائي عندما يكبر |
- Evet. Hoşuna gitti, değil mi? Sana itfaiyeci kıyafeti alalım. | Open Subtitles | أراهن أنك تستمتع بهذا فلنأت لك بقبعة إطفائي |
Üçüncü kuşak itfaiyeci. Kanıtlayacak ne var ki? | Open Subtitles | إطفائي من الجيل الثالث لنفس العائلة ما الذي سيثبته؟ |
İnsanlara yardım etmek için itfaiyeci olmak istiyordu. | Open Subtitles | قال أنه يريد أن يصبح إطفائي يساعد الآخرين |
İtfaiyeci 2, onları şuradaki pencereye götür ve hazır ol. | Open Subtitles | إطفائي 2، أحضرهم إلى هذه النافذة وإستعدّ. |
70'lerden beri nasıl itfaiyeci olmadığı hakkında 20 dakika daha konuşacak. | Open Subtitles | 20دقيقة أخرى عن عن أنه ليس هناك إطفائي حقيقي في هذه المدينة منذ السبعينات |
Birkaç günlüğüne gelecek olan amcam New York'ta itfaiyeciydi. | Open Subtitles | منذ ذلك الصباح لعدة أيام " كان عمي إطفائي في " نيويورك |
Yangından anlarım Bay Grissom, çünkü gönüllü itfaiyeciyim. | Open Subtitles | أعلم سلوك الحرائق يا سيد (غريسوم) لأنني إطفائي متطوع |
İtfaiyecinin gaz tüpü. | Open Subtitles | حقيبة خزان هواء إطفائي |
İtfaiye aracındaki bir yangına giden itfaiyeci olabilirsin. | Open Subtitles | قد تكون إطفائي في طريقك إلى نيران |
Randy adlı bir itfaiyeciden. | Open Subtitles | إطفائي يسمي راندي لقد رأي ملصقك |
- NYYD'nin 11.000 itfaiyecisi var. | Open Subtitles | دائرة إطفاء نيويورك لديها أكثر من 11000 إطفائي |
İkinizin zampara bir itfaiyeciyle aynı evde kalması durumu iyileştirmiyor. | Open Subtitles | كمثال , مطاردتهم العشق مع زير نساء إطفائي لا يخدم قضيتنا |
Birisi bebeği itfaiyenin önüne bırakıp gitmiş. | Open Subtitles | أحدهم ترك رضيعًا أمام قسم إطفائي |