| Bu civardaydık. Belki filme gelmek konusunda fikrini değiştirmişsindir diye düşündük. | Open Subtitles | لا، إعتقدنَا بأنّنا نَتوقّفُ ونَرى إذا أنت مُتَغَيّرُ رأيك حول الفلمِ. |
| İyi bir başlama yeri olduğunu düşündük. | Open Subtitles | إعتقدنَا بان هذة كَانَت نقطة بداية مناسبة. |
| Tekne bizi plajın bu tarafına getirdi. Bu yüzden bir merhaba demeyi düşündük. | Open Subtitles | المركب جَلبَنا هذا الجانبِ مِنْ الشاطئ، لذا إعتقدنَا بأنّنا نَقُولُ مرحباً. |
| Cadılar düşündüğümüzden daha hazırlıklıydı. | Open Subtitles | الساحرات كُنّ مُسْتَعِدّات أكثر مِنْ إعتقدنَا. |
| Son konserim iptal oldu, bu yüzden biz de dedik ki-- | Open Subtitles | آخر عرض لي قد ألغي؟ لذا إعتقدنَا أنه من الأفضل لنا |
| düşündüğümüz gibi Kaynak'ı öldürememişiz. | Open Subtitles | نحن لَمْ نَقْتلْ المصدرَ مثل نحن إعتقدنَا. |
| Biz de bizi sevmediğini düşünüyorduk, Jack. | Open Subtitles | ونحن إعتقدنَا أنت لَمْ تَحْببْنا، جاك. |
| Eğitimi hızlandırmaya katkısı olur sandık. | Open Subtitles | إعتقدنَا ان هذا سيُساعدُ على تَقَدُّم التدريب |
| İlk başta orayı giriş yarası sanmıştık. | Open Subtitles | نحن أولياً إعتقدنَا ذلك جرح خروجِ كَانَ جرحَ دخولِ. |
| Öyle görünüyor ki içimizde sandığımızdan daha çok inanç varmış. | Open Subtitles | يَبْدو مثل نحن عِنْدَنا إيمانُ أكثرُ في بعضهم البعض مِنْ إعتقدنَا. |
| Onunla yetenek yarıştırmanın komik olacağını düşündük. | Open Subtitles | إعتقدنَا هو قَدْ يَكُونُ مرحاً عظيماً إذا أنت كُنْتَ أَنْ تَجاري مهاراتكَ ضدّ ه. |
| Bazı cevapları bilebileceğinizi düşündük efendim. | Open Subtitles | إعتقدنَا بأنّك لَرُبَّمَا يَكُون عندك بَعْض الأجوبةِ، سيدي |
| - Önce bunun bir intihar olduğunu düşündük. - Ya şimdi? | Open Subtitles | أولياً، إعتقدنَا ان هذا كَانَ إنتحار و الآن |
| Bize yardım etmek isterdiniz diye düşündük, çünkü, Frank öldüğünüzü düşünüyor. | Open Subtitles | إعتقدنَا بأنّك قَدْ wanna يُساعدُنا لأن، تَرى، فرانك يَعتقدُ بأنّك ميت. |
| Jody'i Lucas öldürdü diye düşündük ve ayrıca Vance'in ölümünü o ayarladı dedik ama o değilmiş. | Open Subtitles | مِنْ لوكاس مارتن؟ ونحن إعتقدنَا بأنّ لوكاس قَتلَ جودي، ونحن إعتقدنَا |
| Biliyor musun Roz, sen ve ben aslında düşündüğümüzden daha fazla benziyoruz birbirimize. | Open Subtitles | تَعْرفُ، روز، يَبْدوك وأنا على حدّ سواء أكثر مِنْ إعتقدنَا. |
| düşündüğümüzden de kötü, Niles. | Open Subtitles | النيل، هو أسوأُ مِنْ إعتقدنَا. |
| Carol evde yoktu. Biz de sana uğrayalım dedik. | Open Subtitles | كارول ما كَانتْ في الدّاخلِ لذا إعتقدنَا بأنّنا نُحاولُ هنا. |
| Yani, öldürücü darbeyi vurduğunu düşündüğümüz mermi devriye arabasından mı atılmış? | Open Subtitles | لذا الرصاصة التي إعتقدنَا كَانتْ الضربة القاضيةَ كَانتْ مطرود مِنْ علبةِ الخرطوشة على سيارةِ الدوريةَ؟ |
| Biz de bizi sevmediğini düşünüyorduk, Jack. | Open Subtitles | ونحن إعتقدنَا أنت لَمْ تَحْببْنا، جاك. |
| Beaver'ın aileler hafta sonunda senin kız kardeşine asıldığını öğrendin sandık. | Open Subtitles | إعتقدنَا بأنّك إكتشفتَ بأن بيفير أرتبط بـ أختِكِ في نهايةِ إسبوعِ الأباءِ. |
| Ama biz senin öldüğünü sanmıştık! | Open Subtitles | لَكنَّنا إعتقدنَا بأنّك مت! ميت؟ |
| Bu iş sandığımızdan ciddi olabilir. | Open Subtitles | الرجال، لَرُبَّمَا هذا أكثرُ جدّي مِنْ إعتقدنَا. |
| Önümüzde parlak bir gelecek vardı... ve sonsuza dek birlikte olacağımızı sanıyorduk. | Open Subtitles | المستقبل وضعنا فورآ للأمام ونحن إعتقدنَا بأننا نعرف بعضنا البعض إلى الأبد |
| Bak, hepimiz seni bir an için kaybettiğimizi düşünmüştük. | Open Subtitles | انظر ، كلنا إعتقدنَا بأنّنا فقدناك في مرحله واحده |