"إغماء" - Traduction Arabe en Turc

    • baygınlık
        
    • bayılma
        
    • bayıltıcı
        
    • senkop
        
    • bayıldı
        
    • bayıltma
        
    • halsizlik
        
    Aptallaşma sevgilim. Sık sık baygınlık nöbetleri geçiriyorum, biliyorsun. Open Subtitles لا تكن سخيفاً ، كثيراً ما تعرضت لنوبات إغماء
    Giacometti'ye bir keresinde araba çarpmış, berrak bir baygınlık içinde oluğunu anımsamış... ani bir neşeyle sonunda ona bir şey olmakta olduğunu ayrımsamış. Open Subtitles جياكوميتتي قد صدم من قبل سيارة في يوم ما و قد استطاع أن يتذكر أنه هوى إلى إغماء شفاف انتعاش مفاجئ
    Bir dakikanın altında olan bir bayılma hastanelik bir olay durum gerektirmez. Open Subtitles تحت الدقيقة يعتبر إغماء ولا يتطلب بالضرورة عناية طبية
    Arada bir kullanamayacaksan "bayılma koltuğu" ne işe yarar? Open Subtitles الذي نقطةُ إمتِلاك a إغماء أريكةِ إذا أنت أليس بالإمكان أن يَستعملَه؟
    Kuş pisliği, ağaç özü ve bayıltıcı bir incir kokusu. Open Subtitles مؤخرة سفينة وشجرة طير تستنزفان، مع a إغماء figgy ملاحظة.
    Bayan Cheon Song vazovagal senkop geçiren bir hasta o yüzden kendisine serum fizyolojikten başka bir şey verilmedi. Open Subtitles إنها تعاني من إغماء وعائي مبهمي. لا يوجد بأوردتها سوى محلول الملح. لم يوصف لها شيء آخر.
    Sarsıntıdan bu yana birkaç kez bayıldı. Open Subtitles لديه نوبات إغماء قليلة منذ تلك الهزة
    Ve ölümcül zehir bildiğimiz bayıltma gazıymış. Open Subtitles والسموم القاتلة كان غاز إغماء قديم
    Eğer çok yersen yeni miden bunu kaldırmaz, şiddetli hastalanırsın-- baygınlık,terleme,ishal kusma,sallantı Open Subtitles إن أكلتِ بزيادة أو أكلتِ شيئاً لا تستطيع معدتكِ تحمّله، ربماتصبحينمريضةللغاية.. ارتعاشات، تقيؤ، تعرّق، إسهال، إغماء
    baygınlık, baş dönmesi oldu mu daha önce? Open Subtitles هل حدث لكي إغماء, دوار في السابق؟
    Bir baygınlık nöbeti. Düğününü ertelemiş. Open Subtitles نوبة إغماء .قامت بتأجيل زفافها
    baygınlık geçirmiş olasılığıda var. Open Subtitles ربما ما يكفي ليسبب إغماء
    Aman Tanrım, Aman Tanrım. Eş zamanlı bir baygınlık geçiriyoruz. Open Subtitles لا إلهي نحن في إغماء متوالي
    baygınlık yani baygınlık. Open Subtitles إنها تعني إغماء، إغماء
    O yatak değil baba, antika bir "bayılma koltuğu". Open Subtitles هو لَيسَ a سرير، أَبّ. هي أريكةُ إغماء أثريةِ.
    Karın ağrısı ve bayılma nöbetlerinden muzdarip. Open Subtitles الذي يعاني من ألم بالمعدة و نوبات إغماء
    Tamam, böbrek yetmezliği, aspirasyon, bayılma, başlayın. Open Subtitles حسناً فشل كلوي، استنشاق، إغماء... . انطلقوا
    Emma'nın viski şişesine bayıltıcı bir şeyler koydunuz. Ve boş bir tanesiyle değiştirdiniz. Open Subtitles أنت خدّرت زجاجة الويسكي الخاصّة بـ(إيما) بقطرات إغماء واستبدلتها بواحدة فارغة.
    Güçlü bayıltıcı ilaç. Open Subtitles مخدر إغماء قوي
    402 numara, senkop. Open Subtitles خزل شقي أيسر الغرفة 402: إغماء
    Evet, bayıldı. Open Subtitles نعم، لقد كان هذا إغماء
    Ve ölümcül zehir bildiğimiz bayıltma gazıymış. Open Subtitles والسموم القاتلة كان غاز إغماء قديم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus