"إفتراضات" - Traduction Arabe en Turc

    • varsayım
        
    • Varsayımda
        
    • varsayımlar
        
    • varsayımlarda
        
    • teorik
        
    Birbiriniz hakkında daha fazla varsayım yapıyor musunuz? Open Subtitles هل تقومون بأي إفتراضات تجاه بعضكما؟
    ve mikrofon olarak da hiç iyi değil, çok defalar denedim. Yaptığınız bir diğer varsayım da -- bu küçük ders uygun şekilde size sunulan verilerden yola çıkarak TED وهو يصدر صوت ردئ جداُ. لقد قمت بتجريبه عدة مرات. الفرضية الثانية التي إفترضتموها -- و هذا درس صغير لأريكم أنكم ستضعون إفتراضات --
    Bundan böyle, Varsayımda bulunmak yok hedef, her iki aday da olabilir. Open Subtitles من الآن فصعادا، لا إفتراضات الهدف قد يكون أياً من المرشحين
    - Bir sürü Varsayımda bulunuyorsun. Open Subtitles أنت تقول إفتراضات كثيرة
    Seyirci tamamıyla mantıklı varsayımlar veya tahminler yapmaya yöneltilir. Ancak, bunlar aslında önlerinde yapılan şeyle aynı değildir. TED حيث يقاد الجمهور لتكوين إفتراضات أو تفسيرات منطقية تماماً لكنها في الحقيقة لا تطابق ما يعرض أمامهم
    Bizler, sizin gibi bir seyirci gruplarının varsayımlarda bulunacağına güveniriz. TED سنعتمد على حقيقة أن المشاهدين أمثالكم يضعون إفتراضات.
    Çok teorik bir düşünce, çok tehlikeli ! Open Subtitles لقد كانت كلها إفتراضات و خطرة جدا ... أنا أعنى
    Ama bunlar bir varsayım. Open Subtitles لكن هذه كلها إفتراضات.
    Bunların hepsi varsayım. Open Subtitles هذه كلها إفتراضات
    varsayım yok. Open Subtitles لا إفتراضات
    - Tam olarak varsayım değiller. Open Subtitles -هذه ليست إفتراضات ...
    Sadece Varsayımda bulundunuz. Open Subtitles إنكِ تضعين إفتراضات
    - Varsayımda bulunmak istemem. Open Subtitles لكنني لا أريد وضع إفتراضات
    "Zayıf varsayımlar", 800 dolar Alex. Open Subtitles سأتوقف على إفتراضات ضعيفة مقابل 800 دولار لـ ألكس
    Sen de hep doğru varsayımlar da bulunan biri değilsin. Open Subtitles أنت من نوع الرجال الذين يضعون إفتراضات غير صحيحة
    Aptal varsayımlar. Open Subtitles إفتراضات غبية.
    Sizi kandırmak için baylar ve bayanlar, sizi aldatmak için, size varsayımlarda bulunduğunuzu kanıtlamak için. TED لخداعكم أيها السيدات و السادة, لخداعكم, و إثبات أنكم تضعون إفتراضات.
    Yani onu öldürdünüz mü? Sadece varsayımlarda bulunuyorum, avukat bey. Open Subtitles لذا قَتلتَه؟ إنها مجرد إفتراضات أقولها للمحامي
    Ama benim gözümde asıl büyük günah yabancısı olduğun bir insan ve bir yer hakkında kibirli varsayımlarda bulunmaktır. Open Subtitles لكن غطرسة طرح إفتراضات عن الآخرين في موضع مثل موضوعك كأجنبي يضربني كخطيئة الموت
    Çok teorik bir düşünce, çok tehlikeli ! Open Subtitles لقد كانت كلها إفتراضات و خطرة جدا ... أنا أعنى
    Nerelerde olabileceğine dair teorik coğrafya gibi bir şey uyguladın. Open Subtitles -نعم هل قدمت إفتراضات جغرافيه لمكانه؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus