| Orada kaldığı süre boyunca katı kuralların uygulandığı bir sistem var ve bunun nasıl yürüdüğünü size açıklamak gibi bir yükümlülüğümüz yok. | Open Subtitles | وعن مدة إقامتها هناك نظام بقوانين مشددة ولسنا مضطرين لشرح طريقة عمله |
| Hayatım burda kaldığı süre boyunca başına bir şey gelirse sorumlusu ben olurum. | Open Subtitles | عزيزتي إن حدث لها شيء أثناء إقامتها معنا، فسأكون المسؤوله |
| Rose, her şeyin kaldığı süre boyunca yapacaklarına bağlı olduğunu biliyor. | Open Subtitles | روز" تعرف أن الأمر كلهُ يتوقف على" سلوكها لبقيةِ إقامتها |
| Ev hapsini ihlal ettiyse... | Open Subtitles | ... إذا كانت قد اخترقت إقامتها الجبرية |
| Ev hapsini ihlal ettiyse... | Open Subtitles | ... إذا كانت قد اخترقت إقامتها الجبرية |
| Illinois'da yeni bir evi olduğunu buldum. | Open Subtitles | تبينت من محل إقامتها الجديد في ولاية (إلينوي). |
| Illinois'da yeni bir evi olduğunu buldum. | Open Subtitles | تبينت من محل إقامتها الجديد في ولاية (إلينوي). |
| Burada kaldığı sürede çok mutlu olmuştu. | Open Subtitles | أتذكّـرأنهاكانتسعيدةجداً أثناء إقامتها هنا |
| Umarım, Brighton'da kaldığı süre boyunca işe yaramaz bir kız olduğunu öğrenir. | Open Subtitles | لنتمنى أن تعلمها إقامتها في (برايتون) مدى تفاهتها |
| Umarım, Brighton'da kaldığı süre boyunca işe yaramaz bir kız olduğunu öğrenir. | Open Subtitles | لنتمنى أن تعلمها إقامتها في (برايتون) مدى تفاهتها |