"إكتشف" - Traduction Arabe en Turc

• öğrendi
• öğrenirse
• öğren
• keşfetti
• buldu
• öğrenmiş
• fark
• bul
• anladı
• bulmuş
• öğrenince
• bulun
• öğrendiğinde
• öğrenin
• ortaya

Onun yüzünden boşanacağını öğrendi ve onu caydırmaya çalışırken bayıldı.
لقد إكتشف أنك ستتطلقين بسببه وإنهار بينما كان يحاول نصحه

Eğer biriyle ders ektiğimi öğrenirse, beni bir daha asla evden çıkartmaz.
إذا إكتشف أنني هربت من الصف مع واحد لن يتركني أغادر المنزل

Sen onunla kal, ne planladığını öğren. ޞimdilik, elimizde hiçbir şey yok.
إتبعها, و إكتشف ما الذي تخبئه, فإلى حد الآن, لا نملك شيئاً

2002'de Nelson Otwoma, Kenyalı bir sosyal bilimci, kendisinde HIV olduğunu keşfetti ve tedaviye ulaşması gerekti.
في العام 2002، نيلسون أوتوما، عالم اجتماع كيني، إكتشف ان لديه مرض نقص المناعة المكتسبة وأنه يحتاج الحصول على العلاج

Ama Nilsen ne olduğunu buldu. Bu ona Nilsen'i öldürmesi için bir sebep verir.
لكن نيلسون إكتشف ما الذي يعطيها الدافع لقتله

Ve doğumumdan hemen sonra ailem "oküler albinizm" diye bir hastalığım olduğunu öğrenmiş.
و فترة قصيرة بعد ميلادي، إكتشف والدي ، أنني كانت لدي حالة تسمى المهق العيني

Çocuk, bu duyguları insanlarda açığa çıkarmada oldukça yetenekli olduğunu fark etmiş.
الخوف والألم. الصبي إكتشف لنفسه موهبه وهي إنتزاع هذه المشاعر من الآخرين.

Ailesinin nerede yaşadığını bul. Onları kişisel olarak bilgilendireceğim.
إكتشف أين يعيش والديه، سأقوم شخصياً بإبلاغهم بالخبر

Kardeşin bir bağımlı ve 100 milyon insan kendini öldürmeye çalıştığını öğrendi.
ولا ينتبه أحد أخيك مدمن ومئة مليون شخص إكتشف انه حاول الإنتحار

Ama sonra duvar işini öğrendi ve seni konuşturmaya çalıştı.
مرة واحدة، وبعدها إكتشف بشأن الجدار وحاول جعلكِ تتحدثين عنه

Birkaç gün önce görüştüklerinde. O sıralar hamile olmadığımı da öğrendi.
عندما تقابلنا قبل بضعة أيام وعندما إكتشف أنني لم أكن حامل

Kocam birlikte olduğumuzu öğrenirse tereddüt ve merhamet göstermeden ikimizi de öldürür.
إذا إكتشف زوجي أننا كنا معًا سيقتل كلانا دون تردد أو رحمة.

Eğer spor bahislerine para yatırdığımı öğrenirse, beni okuldan alacak ve uzaklara gönderecek.
إذا إكتشف أنني أراهن على الرياضة . قهو سيطردني من الجامعة و يرحلني

Güvenlikle konuş. Bu kadınla ilgili bir şeyler bulabilecekler miymiş öğren.
تكلّم مع الأمن , إكتشف لو أنّهم يعرفون أي شيء عنها

Hayır. Gleaner'ı ara. Bu akşam buraya fotoğrafçı göndermişler mi öğren.
لا , إكتشف لو انهم أرسلوا مصورا هنا الليلة

1898 yılında Marie ve Pierre Curie radyumu keşfetti.
في عام 1898، إكتشف ماري وبيير كوري مادة الراديوم.

Yer fıstığının kullanımıyla ilgili yüzlerce yöntem buldu, tatlı patates ve soya fasulyesiyle de.
والأن إكتشف مئات الطُرق لأستعمال الفول السوادني, البطاطا والفول

Yani, belli ki, birileri ittifakı öğrenmiş ve durdurmak istemiş.
لذا من الواضح ان شخصا ما إكتشف بأمر التحالف و أراد أن يوقفه

Binaya girmek üzereyken bir ajan bunu uydu görüntüsünde fark etti.
كما نحن كنّا على وشك أن ندخل البناية، إكتشف وكيل شيءا على صورة القمر الصناعي.

Sen de çivilerden bir kaç tane alıp hırdavatçılara git ve aradığımız modeli bul.
خذ ببعض تل كالمسامير وإذهب إلى كل متاجر الأدوات إكتشف ما هو النوع الذي نبحث عنه بالتحديد

Swarm şebekesinin haritasını çıkardığımı anladı ve bir virüs gönderdi.
الحشد إكتشف بأنّني كنت أخطّط له الشبكة والبصاق خارج فيروس.

Bir kamyonet şoförü aracı 5:30 civarında bulmuş ve haber vermiş.
إكتشف سائق شاحنة السيارة حوالي الساعة الخامسة والنصف وقام بالإتصال بنا

Ama Nilsen bunları öğrenince, ona öldürmesi için bir neden verdi.
لكن نيلسون إكتشف ذلك و هذا ما أعطاها دافعا لقتله

Karşısında oynadığınız insanların, neyle ilgilendiklerini bulun.
الناس اللذين تلعب معهم إكتشف إهتماماتهم تظاهر بأنها اهتماماتك

Pascal, kral kızının burada olmadığını öğrendiğinde hepimizin başı yanacak, biliyorsun değil mi?
باسكال،أنت تلاحظ أن لو الملك إكتشف إنها خرجت نحن جميعاً سنواجه مشكلة صحيح

İçlerinde Ryan var mı,öğrenin.
إكتشف إن كان أحد منهم هو ريان نعم يا سيّدي

Jansky,gök cisimlerinin ışık dalgalarını yaydıkları gibi radyo dalgalarını da yayabildiklerini ortaya çıkaran tarihi bir buluşa imza attı.
لقد إكتشف جانسكي إكتشافاً تاريخياً, وهو أن الأجسام السماوية يمكن أن تصدر موجات راديو فضلاً عن موجات الضوء.