| Gala iptal edilmişti ve bende bu güzel kürkü onun için almıştım. | Open Subtitles | العرض الاول قد تم إلغاءه وقد اشتريت هذا الفرو الجميل من اجله |
| Sonra tüm konukları arayıp düğünün iptal edildiğini söylemeliyim. | Open Subtitles | ويتعيّن أن أتّصل بكلّ الضيوف، وأعلمُهم أن ذاك اليوم الجلل تم إلغاءه. |
| Ben doğmadan iptal edildi, ama VHS kopyalarını buldum. | Open Subtitles | تم إلغاءه قبل أن أولد و لكن حصلت على بعض أشرطة الفيديو |
| Yemek iptal oldu da onun yerine bu sabah buluşup kahve içtik. | Open Subtitles | العشاء تم إلغاءه و انتهى بنا المطاف للحصول على القهوة هذا الصباح بدلا منه |
| Çünkü bu kızın yemesi lazım ayrıca iptal etmek de kabalık olur. | Open Subtitles | لأن الفتاة تريد ان تأكل وسيكون وقحاً إذا تم إلغاءه |
| Görünen o ki açılış iptal. | Open Subtitles | من الواضح، أن الافتتاح يجب أن يتم إلغاءه. |
| İyi haber biyoloji dersi iptal oldu. | Open Subtitles | و الخبر الجيد هو أن صف الأحياء تم إلغاءه |
| Bir televizyon alabilirsin ama bölüm galasının 11. dakikasında iptal edildi. | Open Subtitles | عليك أن تشتري تلفازًا، لكن تم إلغاءه قبل العرض الأولي بـ11 دقيقة. |
| Almanın, İsviçre bankası hesabına erişimi iptal olmuş. | Open Subtitles | أمكانية ولوج الألماني الى الحساب المصرفي تم إلغاءه. |
| Şehirde çıkan gizemli bir salgın sonucunda, açık arttırma iptal edildi. | Open Subtitles | المزاد تم إلغاءه بسبب حدوث إنفجار غامض سحق المدينة |
| Bu gece randevum vardı ama iptal edebilirim. | Open Subtitles | إن مازل العرض قائما أجل ، حسنا ، أعني لدي موعد و لكن في وسعي إلغاءه |
| O yüzden iptal edeceğim. Hayır, bunu yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | و ربما لا يجدر بي أن أرتبه على أي حال لهذا أستطيع إلغاءه |
| Bu akşam bir işim var ama iptal edebilirim. | Open Subtitles | لدي مشوار هذه الليلة لا يمكنني إلغاءه. |
| Gösteri uzun zaman önce iptal edildi. | Open Subtitles | هذا البرنامج تم إلغاءه منذ وقت طويل |
| Isabelle'e düğünün iptal olmadığını, sadece ertelendiğini söyle. | Open Subtitles | وأخبر " ايزابيل " أن الحفل لم يتم إلغاءه فقط تم تأجيله |
| Evet, o gitti ve nikah iptal oldu. | Open Subtitles | أجل، لقد رحلت والزفاف تم إلغاءه |
| Evet, o gitti ve nikah iptal oldu. | Open Subtitles | أجل، لقد رحلت والزفاف تم إلغاءه |
| Bahis hala devam ediyor. Kendi başına iptal edemezsin. | Open Subtitles | نحن علي رهاننا ولا يمكنك إلغاءه |
| "Proje birkaç kez denendi ancak gerçekleştirilen işlem sırasında 3 kişinin ölmesi üzerine iptal edildi." | Open Subtitles | نجح المشروع عدة مرات، لكنه بعدها تم إلغاءه... بعد أن توفي ثلاثة... من المستجوبين أثناء التنفيذ |
| Öğle yemeğinin iptal edildiğini de biliyorum. | Open Subtitles | و أعلم أن غداءك تم إلغاءه - ما الذي أرتديه ؟ |