"إلى أبعد من ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • bir adım daha
        
    • fazla ilerlemeden
        
    • daha ileri
        
    • daha ileriye
        
    • daha da ileri
        
    Sanırım eğer kendini kanıtlayabilirse, ki zor, bir adım daha ilerleyebilir. Open Subtitles أعتقد أنه لو تقدّم وتدرّب بإجتهاد، قد يصل إلى أبعد من ذلك
    Ama sen olmadan bir adım daha atmayız! Open Subtitles ولكن لن نذهب إلى أبعد من ذلك بدونك
    - Şimdi, daha fazla ilerlemeden ne söylediğini ciddi olarak düşünmeni istiyorum. Open Subtitles - - الآن ، قبل أن تذهب إلى أبعد من ذلك ، أريدك أن تفكر بجدية حول ما تقوله.
    Şunu hissettim ki eğer daha ileri gidersem... orada bir şey var beni koruyan. Open Subtitles لقد إنتابني هذا الشعور بأنني لو ذهبت إلى أبعد من ذلك.. كان هناك شيء خارج يحميني.
    Fakat, bunu daha ileriye götürebilir ve bu orta iki seviye arasındaki etkileşime bakabiliriz. TED لكن يمكننا في الواقع أن نأخد الأمر إلى أبعد من ذلك وننظر إلى التفاعلات بين هذين المستويين المتوسطين.
    Bu yüzden daha da ileri, ta sınırlara kadar ilerledi. Open Subtitles لذا، ذهب إلى أبعد من ذلك حتى وصل إلى الحدود
    Bugün yapacağım şey hepimizin neden yalancı olduğu konusunda araştırmaların ne dediğini, nasıl bir yalan gözcüsü olabileceğinizi ve neden bir adım daha atıp, yalan yakalamaktan gerçeği aramaya ve nihayetinde güven kurmaya geçmek isteyebileceğinizi göstereceğim. TED ما سأقوم بعمله اليوم هو سأعرض عليكم ما تقوله الدراسة لماذا جميعا كذابون، كيف يمكنك أن تصبح مكتشفا للكذب ولماذا ربما ترغب في الذهاب إلى أبعد من ذلك وتتحول من مكتشف للكذب إلى باحث عن الحقيقة، وبصورة جوهرية لبناء الثقة.
    Dolayısıyla bu düşünce deneyini biraz daha ileri götürmek istedim. Toplumsal ortaklıkla yönetilebilecek şeyler öneriyorum; kısıtlı maddi kaynaklar, nakit para ve kıt kaynaklar. TED وبالنظر إلى هذه التجربة الفكرية، أود الذهاب إلى أبعد من ذلك لأقترح أن هذه الأمور تدار اشتراكيًا، وتهتم بندرة رأس المال، وندرة التمويل وندرة المصادر.
    Bunu yaptım, hatta daha ileri gittim. TED فعلت ذلك، لكن ذهبت إلى أبعد من ذلك.
    daha ileri gidemem. Open Subtitles لا أستطيع أنّ أذهب إلى أبعد من ذلك.
    Kaptan, daha ileriye gidecek rüzgâr yok. Open Subtitles كابتن ، ليس لدينا الغاطِس للذهاب إلى أبعد من ذلك
    Bazen daha ileriye gider. TED تذهبُ الأمور أحياناً إلى أبعد من ذلك.
    daha ileriye gitmeden önce, hepsinin "Britain's Got Talent" ile başladığını biliyoruz. TED الآن ، قبل أن أذهب إلى أبعد من ذلك ، نعم ، أنا أعرف كل شيء بدأ مع "بريطانيا لديها الموهبة".
    daha da ileri giderek Jamaika'da Teknoloji Üniversitesi'yle bağlantı kurduk. Şimdi onlarla bir randevum var. TED ذهبنا إلى أبعد من ذلك : لقد شكلنا علاقة مع جامعة التكنولوجيا، جاميكا حيث تم الآن تعييني
    Ondan sonra gelen şarkıcılar daha da ileri gittiler. TED وما تبعه من المغنيين ذهبوا إلى أبعد من ذلك.
    Belki daha da ileri gidebilir karbonu atmosferin dışına çıkaracak bir ekonomiye sahip olabiliriz, ki bu gidişle bu yüzyılın sonunda bunu yapıyor olmamız gerekecek. TED من المحتمل أننا يمكننا أن نصل إلى أبعد من ذلك ونحصل على إقتصاد يمكنه أن يُخرج الكربون من الغلاف الجوى، الشيئ الذى نحتاج أن نصل إليه بنهاية القرن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus