| Gemimizi batıran ve sandallarımızı vuran adama sandalı mı emanet edelim? | Open Subtitles | تريد إدارة المركب إلى الرجل الذى غرق سفينتنا وقصف قوارب نجاتنا؟ |
| Artık şehre dönmem gerekli. Beni değiştiren adama gitmek için. | Open Subtitles | عليّ أن أعود إلى المدينة إلى الرجل الذي غير قلبي |
| Eğer adama tanıtıldı olacak. Oh, uyuşturucu satıcısını anlamına gelir. | Open Subtitles | ـ سوف يتم تقديمك إلى الرجل ـ تقصد تاجر المخدرات |
| Onun yerini alan adamla konuşuyorsun şu an farkındasın değil mi? | Open Subtitles | انت مدركة انك تتحدثين إلى الرجل الذي استبدل به, أليس كذلك؟ |
| Yanlış adamla konuşuyorsun. Üçüncü arabadaki adamla konuş. | Open Subtitles | . أنت تتحدثين إلى الرجل الخطأ أنظري إلى الرجل في العربة الثالثة |
| Yani bunu yeni elemana vermek istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | أعني، أأنت متأكّد أنك لا تريد، تعرف، أن تعطيه إلى الرجل الجديد؟ |
| İhtiyara bakın. Suçlu gibi götürüyorlar! | Open Subtitles | نعم , انظري إلى الرجل العجوز يدعونه يمشي مكبلا بالأغلال |
| Burada oturan beyfendiye ne oldu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف ما حدث إلى الرجل الذي كان يجلس هنا؟ |
| Homer, her zaman istediğim ama aslında hiç istemediğim adama dönüştü. | Open Subtitles | وهومر تحول إلى الرجل الذي أردته دائما والذي حقا لا أريده |
| Ve ağlamaya başlar. Ve Priam oğullarından bir çoğunu katleden bu adama bakar, ve o da ağlamaya başlar. Ve ağlayışlarının sesi tüm evi doldurur. | TED | وينظر بريام إلى الرجل الذي قتل الكثير من أبنائه ويبدأ هو بدوره النحيب، ويملأ صوت نحيبهما المنزل. |
| Arkadaşlarını güldüren çocuktan yüzlerce, binlerce kişiyi eğlendiren adama dönüşebilirdim. | TED | ربما يمكنني التحول من الفتى الذي جعل رفاقه يضحكون إلى الرجل الذي أمكنه حشد المئات أو الآلاف. |
| Oldukları yerde kalıp yükleri öndeki adama devretsinler. | Open Subtitles | دعهم يبقون أين هم ويعبر الأحمال إلى الرجل للأمام. |
| Görünen o ki Süpermen adama erişebildi. | Open Subtitles | يبدو أن سوبرمان تمكنت للوصول إلى الرجل في السؤال. |
| Biliyorum. Bazen gülünç oluyorum işte. Şu adama bir bak. | Open Subtitles | بالطبع، أنا أتصرف بسخف أعني انظر إلى الرجل |
| Ve son olarak da, kendisine "Casanova" diyen, beni evimden ayıran ve beni, öldürmeye kalkışan adama sesleniyorum. | Open Subtitles | وأخيرا إلى الرجل الذى يدعوا نفسه كازانوفا |
| Yaraladığı adama. Hastaneye. Başladığı işi bitirecek. | Open Subtitles | إلى الرجل جرح فقط، إلى المستشفى، لإنهاء القتل. |
| Oradaki siyah şapkalı adamla konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد التحدّث إلى الرجل هناك الذي يعتمر قبّعة سوداء |
| Buradaki bayan siyah şapkalı adamla konuşmak istiyormuş! | Open Subtitles | تريد السيّدة التحدّث إلى الرجل الذي يعتمر قبّعة سوداء |
| Yanlış beyaz adamla konuşuyorsun, dostum. | Open Subtitles | أنت تتحدث إلى الرجل الأبيض الخاطيء يا صديقي |
| Yani bunu yeni elemana vermek istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | أعني، أأنت متأكّد أنك لا تريد، تعرف، أن تعطيه إلى الرجل الجديد؟ |
| 5,000 dolar, arkadaki ihtiyara. | Open Subtitles | خمسة آلاف دولار إلى الرجل القذر في الخلف |
| Siyah şapkalı beyfendiye satıldı. | Open Subtitles | تباع إلى الرجل مع قبعة سوداء. |