| Lider atı doğuya doğru sürüp gölden uzak tutalım şunları. | Open Subtitles | دفع الحصان تؤدي إلى الشرق. الحصول عليها بعيدا عن البحيرة. |
| doğuya doğru arabayla Raleigh tarafından 2 saat mesafede. | TED | إنها تقريبا ساعتين إلى الشرق سياقة من مدينة رالي. |
| Bulunduğunuz yerden beş kilometre doğuya doğru. | Open Subtitles | على بعد 5 كيلو مترات إلى الشرق من موقعكم |
| Doğuya giden bir yol var. | Open Subtitles | هناك طريق إلى الشرق عبر الجبال |
| Dağdan geçen Doğuya giden bir yol var. | Open Subtitles | هناك طريق إلى الشرق عبر الجبال |
| Beraber şehrin doğu tarafına taşınmayı düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث بخصوص العودة إلى الشرق . |
| Boşandıklarında, babam doğuya taşındı ve arabasını bize bıraktı. | Open Subtitles | وعندما تطلقا، عاد والدي إلى الشرق وترك السيارة معنا. |
| Verici sinyali yok ve Cleveland üzerinden doğuya doğru gidiyor.. | Open Subtitles | لا إرسال.والان هي متجهه إلى الشرق فوق كليفلاند |
| 747'nin sadece 150 mt. altında doğuya doğru yönelmiş durumda. | Open Subtitles | إنّها تحت الرحلة 747 بـ500 قدم والمُتوجّهة إلى الشرق. |
| Kaptan, doğuya doğru gidiyorsunuz. Geminiz McEwan boru hattına yaklaşıyor. | Open Subtitles | كابتن،لقد إتجهت إلى الشرق مركبتكم تقترب من خط الأنابيب |
| doğuya doğru iniş yapmayı seçmiş. | Open Subtitles | لهذا إختار المشية على الأرض ليتجه إلى الشرق. |
| Yoğun karışım, özellikle de kutuyla gösterilen Drake Geçidi, gerçekten buraya gelen dünyadaki en güçlü akıntılardan biridir, batıdan doğuya doğru akar. | TED | الكثافة العالية خصوصا في ممر دريك، الظاهر في المربع، إنه من أقوى التيارات في العالم يأتي من هنا، متدفقا من الغرب إلى الشرق. |
| Ben batıya gideyim, sen de doğuya doğru. | Open Subtitles | سأتوجه إلى الغرب وأنت إلى الشرق |
| Onu doğuya doğru takip et yüksek bir tepe göreceksin, işte orası Päiväkivi. | Open Subtitles | إتبعه إلى الشرق وسترى قمة " عالية, تلك " بايفاكيفي |
| Bence doğuya doğru gidebilirdin. | Open Subtitles | أعتقدُ أنك ستشق طريقك إلى الشرق |
| Bilmiyorsunuzdur diye söylüyorum, Lefty'nin penisi yarıya kadar kalktı mı aniden doğuya doğru dramatik bir dönüş yapıyor. | Open Subtitles | في حال كنت لم اسمع ، اليساري لبناء مصنع للعضو... ... يأخذ منعطفا مفاجئة ومثيرة إلى الشرق في منتصف الطريق نحو الأعلى. |
| Doğuya giden birkaç yol kaldı. | Open Subtitles | بقيّت طرق قليلة يساراً إلى الشرق |
| Doğuya giden ticaret yoluna karakol olsun diye Meredor Denizi'ne bir kale yapmıştı. | Open Subtitles | قام ببناء قلعة على بحر(ميردور)لكي تكون مقراً لمسارات التجارة إلى الشرق |
| Söylemek istediğim şey, Kara, herkes doğu tarafına bakarken ülkenin ayaklarımız altında çöktüğünü fark etmiyor. | Open Subtitles | ما أقترحه (كارا) الآن بينما الجميع يتطلعون إلى الشرق بلادنا تنهارّ تحت أقدامنا |
| Ailesi doğuya taşındı. Şimdi Phoenix'deler. | Open Subtitles | إنتقل والديه بالعائلة عائدين إلى الشرق, و يعيشون الآن في (فينيكس) |