| Ajan Keen'e sadece Başsavcıyı vurduktan sonra yardımda bulundum. | Open Subtitles | المُساعدة الوحيدة التي قدمتها إلى العميلة " كين كانت بعد إطلاقها النار على النائب العام الأمريكي |
| Ajan Todd'a Başkanlık Hürriyet Madalyası verilmesi önerini onayladım. | Open Subtitles | لقد أصدقت على توصيتك لمنح الوسام الرئاسي للحرية إلى العميلة الخاصة (تود) |
| Ajan Moretti'ye suçunu itiraf ettiği zaman yükü oldukça hafiflemişti. | Open Subtitles | لقد خفّ شعوره بالذنب حينما اعترف إلى العميلة (موريتي) |
| Ajan May, planda değişiklik oldu. Yeni koordinatları yolluyorum. | Open Subtitles | "إلى العميلة (ماي)، هناك تغيير بالخطط جاري ارسال الإحداثيات الجديدة" |
| Ajan Carter ve Bay Jarvis'in şerefine. | Open Subtitles | إلى العميلة (كارتر) والسيد (جارفيس) وعودتهم سالمين |
| Bu yüzden bu adamla ilgili herhangi bilgiye ulaşırsanız bu bilgiyi Özel Ajan Nadine Memphis'le paylaşmanızı rica ediyorum. | Open Subtitles | لذا لو أيًا منكم يملك معلومات عنه أو عن مكان وجوده أنا أشجعكم على الإبلاغ عنها (إلى العميلة الخاصة (نادين ممفيس |
| Bu da bizi Ajan Barrett'a geri götürüyor. | Open Subtitles | مما يعيدنا إلى العميلة (باريت). |
| Ajan Chen'e geri verdim. | Open Subtitles | وأعدته إلى العميلة "تشن". |
| Ben de seni takip edip Ajan Mallory'yi mi bulurum? | Open Subtitles | وبعد؟ ، أتعقّبك إلى العميلة (مالوري)؟ |
| Ajan Jones'la konuş. | Open Subtitles | (تحدث إلى العميلة (جونز |