| Görünen o ki, bir su kaçağı var ve şef, benden ameliyat öncesi tüm hastaları Kliniğe taşımamı istedi. | Open Subtitles | يبدو أنّ هناك تسرّباً ما والزعيم يريدني أن أنقل كلّ مرضى التحضير الجراحيّ إلى العيادة من يملك الوقت لمساعدتي؟ |
| Bir gün Kliniğe geldiğinde şaşırmadık. Kolorado Nehri'nde rafting yapmak istiyordu. | TED | لذا لم يكن الأمر مفاجئاً لما جاء إلى العيادة في يوم قائلاُ أنه يريد أن يطوف بالقارب نهر كولورادو |
| Dediğine göre Komutan Challenger, ...en az on günde bir Kliniğe uğruyormuş. | Open Subtitles | يأتي إلى العيادة مرة واحدة على الأقل كل عشرة أيام |
| Gorilin ilaçlarını vermek için Kliniğe götürmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | الغوريلا يحتاج إلى دوائه، ويجب نقله إلى العيادة للقيام بذلك |
| Köprüde seyir defterini incelerim ama revire geri dönmem. | Open Subtitles | حسناً .. يمكننى أن أعمل على السجل ، فى منصة القيادة و لكننى لن أعود ، إلى العيادة |
| Bir kaç tane daha olursa mideni ameliyat etmeleri için seni Kliniğe götüreceğim. | Open Subtitles | بضعة آخرون، سأعود بك إلى العيادة لنعالج معدتك المدمرة. |
| Kliniğe gitmeli ve sağlık raporlarımı geri getirmelisin. | Open Subtitles | عليكِ الذهاب إلى العيادة وسحب سجلاتي الطبية منها |
| Elbette farkına vardı, Kliniğe geri dönmesi gerekli. | Open Subtitles | أدركتي بالطبع، انها من الضروري لها الرجوع إلى العيادة. |
| Bizimle gel. Seni hemen Kliniğe götürelim. Muayene eder, bir şeyin olmadığından iyice emin oluruz. | Open Subtitles | تعالي معنا، سنذهب إلى العيادة حالاً سنجري لك فحصاً ونتأكد من أنك بخير |
| Kaç kez bir Kliniğe birlikte gitme şakası yapmışızdır? | Open Subtitles | كم مرة قد سخرنا حول الذهاب إلى العيادة معاً؟ |
| Ya da Kliniğe götürüp muayene ediyoruz. | Open Subtitles | سنجلب ذلك المحجوز إلى العيادة لكي تتم رؤيته هناك |
| Çabuk ol, Kliniğe gidiyorum. | Open Subtitles | تكلم بسرعة عليّ أن أوصل هؤلاء إلى العيادة |
| Şişmiş göğüslerinizi saran dar gömleğinizden Kliniğe getirdiğiniz tuzlu çubuktan sabah bulantılarınız için işe yaramayan mide bulantısı bantlarınızdan anladım. | Open Subtitles | أعرف بسبب قميصكِ الضيّق الذي يشدّ على ثدييكِ المنتفخين وشهوةُ الملح التي أدخلتِها معكِ إلى العيادة |
| Ayrıca idrar örneği vermeye gittiğinde çantanı karıştırdım. Kliniğe girmeden önce ezberlemen gereken soruların listesini buldum. | Open Subtitles | فوجدتُ قائمة بالأسئلة التي يُفترض بكِ حفظها قبل مجيئكِ إلى العيادة |
| Adama 100bin verdim ve beni bir Kliniğe sürükledi | Open Subtitles | أعطيته 100.000 دولار. خدّرني، وأخذني إلى العيادة. |
| Yolun aşasındaki Kliniğe gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنّ تذهب إلى العيادة بالقرب من الطريق. |
| Yıllarca deneyip durduk, hiçbir şey olmayınca sonunda bir Kliniğe gittik ve test yaptırdık. | Open Subtitles | أقصد, حاولنا و حاولنا لسنوات, و عندما لم يحدث شيء في نهاية المطاف, ذهبنا إلى العيادة, و حصلنا على اختبار |
| Bastırın, sarıp Kliniğe yollayın. | Open Subtitles | حسنا , الضغط والضمادات وعودو إلى العيادة الان |
| Onu yedirip, giydirip iğne olması için Kliniğe götürmem lazım. | Open Subtitles | يجب علي أن أطعمه و ألبسه و آخذه إلى العيادة لأخذ بعض الحقنات |
| Müdürün izni olmadan revire gitmek yasak. | Open Subtitles | من المستحيل الذهاب إلى العيادة . من دون إذن |
| Geçmişinde fiziksel şiddet yok, ama dövüş kaynaklı yaralanmalar yüzünden sıkça revire gitmiş. | Open Subtitles | ليس لديه تاريخ بالعنف البدني في ماضيه إلا أنه قام بزيارات متكررة إلى العيادة لإصابات بسبب القتال |