| Bir bot kirala ve şehirdeki otele git. Prenses seninle irtibata geçer. | Open Subtitles | خذي قارب وإذهبي إلى الفندق الوحيد بالمدينة الاميرة سوف ترسل في طلبك |
| otele dönmemi ister misin yoksa bana bir şey mi yapmak istersin? | Open Subtitles | هل تريدني أن أعود إلى الفندق أم تريد أن تفعل شيئاً بي؟ |
| Ama eğer davada kalmaya devam etmek istiyorsan, tekrar otele taşınmak zorundasın. | Open Subtitles | و لكن إن تابعت العمل فيها فإن عليك أن ترجع إلى الفندق |
| Cep telefonu, kredi kartı ve otel dışındaki ödemelerine bakacağım. | Open Subtitles | سأتحرى هاتفها الخلوي بطاقات إئتمانها وإرسال شخص ما إلى الفندق |
| Onun yerine, kaldığı Otelde onu ziyaret etmenizi istiyor. | Open Subtitles | قامت بطلبك للذهاب إلى الفندق بدلاً عن المجئ |
| otele sağ salim ulaşmış ve bu sabah saat 10'da otelden ayrılmış. | Open Subtitles | وصل إلى الفندق و نحن نعرف أنه كان هناك إلى حوالي الساعة العاشرة |
| Candlewick'e dönmeni istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد منكِ العودة إلى غرفتكِ العودة إلى الفندق |
| Bir akşam onu takip ettim ve o motorcu kızla otele girerken gördüm. | Open Subtitles | لذا بأحد الليالي قمتُ بملاحقته ورأيته يدخل إلى الفندق برفقة راكبة الدراجة النارية |
| Ancak benimle otele dönersen, daha sonra gitmene izin veririm. | Open Subtitles | ولكن إذا عدت إلى الفندق معي, سأجعلك تعود من نفسك |
| 22.30'da parti bitmiş ve hep beraber limuzinlerle otele dönmüşler. | Open Subtitles | في الـ10: 30، إنتهت الحلفة وأعادتهم سيارات الأجرة إلى الفندق |
| Onu otele kadar takip etmiş olmalılar. Kaynağıyla bağlantı kurmasını ummuşlardır. | Open Subtitles | لا بُدّ أنّهم تبعوه إلى الفندق .آملين أن يتواصل مع مصدره |
| Ben sizi otele bırakayım, biriniz gidip kalan malzemeleri alıp depolasın. | Open Subtitles | ماذا لو أوصلتكم يا رفاق إلى الفندق ثم تذهبان للحصول على.. |
| Ama trafik kameralarından, seni ve kızı kulüpten otele kadar takip ettim. | Open Subtitles | لكن من كاميرات المرور، لقد تعقبتك أنت والفتاة من النادي إلى الفندق |
| Düştüğünde çantasından düşmüş olmalı. Tamam, ben otele onu bulmaya gideceğim. | Open Subtitles | لا بد أنها سقطت عندما سقطت حسن، سأذهب إلى الفندق لأجلبها |
| Mark beni otele geri götürecek. | TED | مارك سوف يرافقني في رحلة العودة إلى الفندق. |
| "Seni arabayla otele göndereceğim. | Open Subtitles | ستقلكِ السيارة إلى الفندق قابلينى هنا غداَ الساعة 3: |
| otele nasıl gitmek istersiniz, taksi ile mi? | Open Subtitles | كيف تفضلون الذهاب إلى الفندق ، بواسطة سيارة الاجره؟ لا أعلم |
| Onu otele ben götürmedim. O beni götürdü. | Open Subtitles | إننى لم أصطحبها إلى الفندق إنها هى من قامت باصطحابى |
| Kate'i bulup derhâI otele gelmesini söyler misin? | Open Subtitles | أبحث عن كيت و أخبرها أن تأتى إلى الفندق فى الحال |
| Yani bilmiyorum, ucuz bir otel bulurum sanırım, ve böylesi daha iyi olur. | Open Subtitles | لا أعلم, ولكن أعتقد أنني يجب أن أذهب إلى الفندق وستكون الأمور بخير |
| Gidip makyajımı yapacağım. Bir saate Otelde olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | سأذهب لتزيين وجهي علينا التوجه إلى الفندق بعد ساعة |
| Ve, sonra, seni oteline götürmem gerek, ve sonra, otelden eve kendi başına gelebilir misin? | Open Subtitles | , ثم عليّ أن أقلكِ إلى الفندق هل يمكنكِ أن تذهبي بنفسكِ إلى منزل والديّ؟ |
| Birçok sorunuz olduğunu biliyorum ve cevapları bulabilmek için çok çabalayacağım fakat şimdi, Candlewick'e dönmeniz çok önemli. | Open Subtitles | أعلم بأنّ لديكم الكثير من التساؤلات و سأحاول جاهداً الإجابة عنها لكن بالوقت الحالي أظنه من المهم أن تعودوا إلى الفندق |