"إلى المحكمة" - Traduction Arabe en Turc

    • mahkemeye
        
    • mahkemede
        
    • mahkeme salonuna
        
    • adliyeye
        
    Ve ben hamam böceklerini toplayacak, davalarımız için mahkemeye getirdiğimiz bu böcekleri bu afiş panosuna sıcak tutkalla yapıştıracaktım. TED أود أن اجمع الصراصير، و الصقهم بالصمغ على لوح كارتون و كنا نحضرها و نقدمها إلى المحكمة في القضايا.
    Bu durumda, mektubumuz göz hapsinde tutulan kişinin önemli bilgiler aldığını mahkemeye gösterebilir. TED في هذه الحالة، يقترح تقريرنا إلى المحكمة أن يسلم الشخص مذكرات بالمعلومات المهمة.
    Şöyle ki, bir de mahkemeye gitmediğim için hakkımda yakalama emri varmış. Open Subtitles حسناً ، كان هناك أيضاً أمر قضائي بينما لم أحضر إلى المحكمة
    Savunmanın en güçlü kozu senin tüm olan biteni doğrulamak, değiştirmek ya da yalanmak için mahkemede olmaman oldu... Open Subtitles جزء كبير من قضية الدفاع اعتمد على حقيقة أن سيدة مورتر لم تحضر إلى المحكمة لتثبت ، أو تشرح ، أو تفند تلك التعليقات
    Her biri mahkeme salonuna kendilerine özgü bakış açısı getiren 12 kişiler. Open Subtitles بل هم 12 فرداً يحضر كل منهم وجهة نظره الخاصة إلى المحكمة.
    İnsanlar polisleri daha çok severse böyle davaları mahkemeye götürebilirim ama sevmiyorlar. Open Subtitles وإن كان الناس يفضلون الشرطة فسأذهب بالقضية إلى المحكمة لكنهم لا يفضلونكم
    Bir bileziğe dayanarak bu olayı mahkemeye götürmek mantıklı değil. Open Subtitles أعتقد أنها أمتدت الى بالأمكان أخذها إلى المحكمة بشأن الأسورة
    14 ve 17 yaşları arasındaki sekiz şüpheli bu hafta sonu mahkemeye verildi. Open Subtitles تم استدعاء 8 مشتبه بهم إلى المحكمة أعمارهم تتراواح بين 14 و 17
    Bir dava oluşturmak için yeterli olmadığını söylüyorlar, mahkemeye götürülmeyecek. Open Subtitles يقولون أنه لا يكفي لبناء قضية ولن تذهب إلى المحكمة
    Kocasından hiç destek görmediği için, onu mahkemeye vererek ve kendi davasını savunarak bir sansasyon yarattı ve kazandığında ise daha büyük bir sansasyon yarattı. TED بدون اي دعم من زوجها سببت ضجة كبيرة عندما أخذتها إلى المحكمة وحاكمته في قضيتها وضجة اكبر عندما ربحت القضية
    Dehşet verici olarak, sadece yazmakla kalmamış, mahkemeye de göndermiştim. TED ولدهشتي ، بإنني لم أكتبها فقط ، بل أرسلتها إلى المحكمة.
    Sonunda karar vermiştim, mahkemeye gidecek ve bu çılgın savunmayı yapacaktım. TED وأخيراً قررت ، ياإلآهي ، علي الذهاب إلى المحكمة والمرافعة بتلك القضية المجنونة.
    Görünen o ki insanların mahkemeye geri gelmesini sağlayan para değil. TED تبيّن أن المال ليس ما يجعل الأشخاص يعودون إلى المحكمة.
    Eğer mahkemeye şahsen gitmem gerekecekse, gideceğim. TED إذا كان لا بد لي من الذهاب إلى المحكمة شخصياً، سوف أفعل ذلك.
    Ve dahası bu davayı yüksek mahkemeye götürmeye karar verdik. TED و قررنا أخذ هذه القضية إلى المحكمة العليا.
    Bir anlaşmazlığı belirleyebilme adına yardım için mahkemeye gitmek zorunda kalırsanız Allah yardımcınız olsun. Çünkü sırf bu iş 465 gününüzü alacaktır. TED وإذا اضطررتم ،لا سمح الله، الذهاب إلى المحكمة للحصول على المساعدة في تسوية نزاع تنفيذ العقد لأن العملية وحدها ستستغرق 465 يومًا.
    O gün yardıma ihtiyacı vardı ve mahkemeye geldi. TED في ذلك اليوم احتاجت للمساعدة، فجاءت إلى المحكمة.
    Hans ve Sophie itiraf ettiğinde derhal mahkemeye gönderilmişler ve giyotinle idama mahkum edilmişlerdi. TED عندما اعترف هانز وصوفي، سيقا فوريّاً إلى المحكمة وحُكم عليهما موتاً بالمقصلة.
    Gözlemciler bu davayı mahkemede birinci sıraya getiren bilirkişileri sorguluyor. Open Subtitles يتساءلون عن الحكمة لجلب هذه القضية إلى المحكمة فى المقام الأول
    Bir müvekkil hakkında tutkuyla hareket edemiyorsam, midemde o ateşi hissedemiyorsam mahkemede yeteneklerimi sergileyemem. Open Subtitles أنني إذا لم يكن لدي تعاطف مع الزبون إذا لم احس بذلك اللهيب في أعماقي فإنني لا آخذ قضيتي إلى المحكمة
    Salaam ise önce jüriye sonra mahkeme salonuna baktı. Open Subtitles بينما سلام نظر إلى المحلفين ثم إلى المحكمة
    Tanık geri gelirse onu hemen adliyeye götürün. Tetikçiler gelirse onları indirin ve bir daha kalkamamalarını sağlayın. Open Subtitles إن عادت الشاهدة تنقلوها مباشرةً إلى المحكمة أمّا أنّ عاد القتلة فأردوهم مباشرةً وتأكّدوا من ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus