Ne ile ilgili bilmiyorum ama ölmeden birkaç gün önce polis merkezine gitti. | Open Subtitles | لا أعرف عمّا كان الأمر لكن قبل موتها ببضعة أيام ذهبت إلى المخفر |
polis merkezine gittikten sonra ona Gemma'nın söylediklerini anlattım. | Open Subtitles | بعدما ذهبت إلى المخفر أخبرته بما قالته ليّ |
Birkaç kişiyi topladılar ve bizi polis merkezine götürdüler. | Open Subtitles | قامو بتجميع المزيد من الأشخاص وبعدها اتجهنا إلى المخفر |
Benimle karakola kadar gelip onları çıkarmaya yardım edersin diye umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل أن تأتي معي إلى المخفر وتساعديني في اخراجهما؟ |
Bizi karakola kadar takip edin. | Open Subtitles | سأطلب إليك أن تتبعني إلى المخفر. |
- Merkeze alınsınlar. | Open Subtitles | قوموا بإحضارهما وجلبهما إلى المخفر. |
Güney polis merkezine bu haziranda transfer olmuşsun. | Open Subtitles | نُقِلت إلى المخفر الجنوبي شهر يونيو هذا. |
Anlaşılan polis merkezine gitmeyi çok istiyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنّك بالفعل تريد الذهاب إلى المخفر. |
Bence polis merkezine gitmek istesem bile sen gitmeye çekinirsin. | Open Subtitles | وهذا الهاتف. يُفترض حتى لو أردتُ الذهاب إلى المخفر أنت تتردّد في العودة. |
Benimle polis merkezine geliyorsun. Sakinleş! | Open Subtitles | عُد إلى المخفر معي. |
Bunlar bugün polis merkezine geldiler. | Open Subtitles | هذه جاءت إلى المخفر اليوم، |
Bayan Bates, bizimle karakola kadar gelmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | سيدة (بيتس) نود منكِ أن تأتي معنا إلى المخفر |
- Merkeze geldim, sen neredesin? | Open Subtitles | مرحباً، لقد عدت لتوّي إلى المخفر. |