Ve o geri sayım sıfıra ulaştığında, hayal edilemez büyüklükte güç serbest bırakılacak. | Open Subtitles | وعندما يصل ذلك العد التنازلي إلى صفر سيُطلق العنان لسلطة لا يمكن تصورها |
Ancak daha sonraki periyotlarda bu miktar sıfıra doğru ilerliyor, diğer zamanlarda da ihmal edilebilecek kadar küçük miktarlar. | TED | ولكن، تلاشت هذه الكمية إلى صفر عند النقاط الزمنية التالية وتظل ضئيلة عند عدة نقاط لاحقة. |
Ayrıca yeni dayak kurallarım derse gelmeme ve geç kalmaları sıfıra indirmiş durumda. | Open Subtitles | و سياستي الجديده بالضرب بالعصا أخفضت على حد سواء الغياب و التأخير إلى صفر |
B'ler battı. BB'ler battı. | Open Subtitles | تصنيف "بي" يصل إلى صفر، تصنيف "2 بي" يصل إلى صفر. |
A'lar battı. | Open Subtitles | تصنيف "أيه" يصل إلى صفر. |
...birbirini takip eden iki tane birin ...birbirini takip eden iki tane sıfıra dönüşmesidir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون واحداً متبوعاً بواحد ستتحول إلى صفر متبوعاً بصفر |
diyorlar. Ve işbirliği çabucak mantık açısından iyi olandan uzaklaşıp sıfıra yakın bir yere iniyor. | TED | وهكذا سرعان ما يفسد التعاون من منطق جيد , إنحداراً إلى صفر . |
sıfıra geldiğinde, bugünün hatırlanması için Martha Jones ölecek. | Open Subtitles | عند الوصول إلى صفر وكعلامة على هذااليوم،ستموتالطفلةمارثاجونز! |
ATMOS, arabandaki CO2 emisyonunu sıfıra düşürür. | Open Subtitles | ضع "أتموس" في سيارتك و سيقوم بإخفاض انبعاثات ثاني أوكسيد الكربون إلى صفر |
Goreinu uyanmadan içerideki oyuncu sayısı sıfıra inerse maç sona erer. | Open Subtitles | إذا قل عدد لاعبيكم إلى صفر ولم يُفيق (جورينيو)، فتُحسم المباراة. |
Ama dedeniz sadece biri sıfıra dönüştürerek bir hükümeti nasıl devirir, iyi izleyin. | Open Subtitles | ولكن مشاهدة عن كثب كما الجد يسقط إمبراطورية عن طريق تغيير واحد... إلى صفر. |
Birinci satırda, n'i sıfıra eşitleyelim. | TED | في السطر الأول، نعيد قيمة n إلى صفر. |
Beş şeyden bahsediyorlar. Okuldan kaçma neredeyse sıfıra indi, veli-öğretmen görüşmelerine katılım var, ki kimse katılmazdı, şimdi neredeyse herkes katılıyor, disiplin sorunları azaldı, öğrencilerin katılımı arttı. | TED | يُبلِغون عن خمسة أشياء. نقص التغيب عن المدرسة إلى صفر تقريبًا، حضور اجتماعات الآباء والمعملين -- التي لم يحضرها أحد والآن يحضرها الجميع تقريبًا -- انخفاض في مشاكل الانضباط، زيادة في مشاركة التلاميذ. |
Dijital ortamda olan herşey bir ve sıfırdan oluşan şeyleri temsil eder ya da bir ile sıfıra dönüştürülür. | TED | كل شيء يتم عمله بشكل رقمي يتم تحويله إلى (صفر) و (واحد) |
Ve bu dönüştürücü değişiklikleri yapabilirsek ve T1'den tamamen kurtulursak, iklime olan etki dahil, çevreye olan etkiyi sıfıra düşürebileceğimiz sonucuna vardım. | TED | وأدركتُ أنه إذا استطعنا أن نقوم بتلك التغييرات الانتقالية والتخلص من T1 نهائيًا فسنستطيع أن نقلل تأثيرنا على البيئة إلى صفر بما فيها تأثيرنا على المناخ |
- Biz yokken bir ara, aygıtımın ölçümleri sıfıra düşmüş. | Open Subtitles | - .... عندما ذهبنا - إنخفضت قراءات أجهزتى إلى صفر ... |
Görüş mesafesi sıfıra iner. | Open Subtitles | الرؤية سَتَسْقطُ إلى صفر. |
BBB'ler battı. | Open Subtitles | تصنيف "3 بي" يصل إلى صفر. |