| Tabii ki hiç kimse Venezuela'ya resmi yollarla para göndermiyor. | TED | بالطبع لا أحد يحول المال إلى فنزويلا عبر الأقنية الرسمية |
| Venezuela'ya döndüğümde, bu deneyimlerin beni nasıl değiştirdiğini anlamaya başladım. | TED | وعندما عدت إلى فنزويلا بدأت في فهم التغيير الذي أحدثته هذه التجارب في شخصيتي |
| Bir yelkenliye bindim ve Karayiplere kadar deniz yolculuğu yaptım. ve tüm adalar boyunca yürüdüm ve Venezuela'ya. | TED | حصلت على مركب شراعي ، وأبحرت وصولا الى منطقة البحر الكاريبي، ومررت بكل الجزر وصولا إلى فنزويلا. |
| Venezuela'ya uçağına binmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | حاول التسلل على متن طائرة إلى فنزويلا |
| Neden Venezuela'ya gitmeye çalıştığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لم اراد الذهاب إلى فنزويلا |
| Kule sana durmanı söylediği halde neden seni Venezuela'ya götürmesi için pilota milyon dolarlar verdin? | Open Subtitles | لماذا تعرض على الطيار مليون دولار ليأخذك إلى " فنزويلا " بعد أن أخبرك البرج بالتوقف ؟ |
| Eskiden montajlarının yapılması için bunları Venezuela'ya gönderirdim. | Open Subtitles | اعتدت على توصيلهم إلى فنزويلا للتجميع |
| Bu gece Boston'a uçabilir ve oradan, Venezuela'ya özel bir jet alabiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا الذهاب إلى (بوسطن) هذه الليلة و أخد طائرة خاصة إلى (فنزويلا) |
| Venezuela'ya gitme konusunda heyecanlı mısın? | Open Subtitles | هل أنت متحمسة للذهاب إلى فنزويلا ؟ |
| Ve yelkenlime bindim, Karayiplere tüm yolu gemiyle gittim-- aslında benim yelkenlim değildi, bir şekilde orda çalışıyordum-- Venezuela'ya ulaştım ve yürümeye başladım. | TED | وركبت مراكبي الشراعي، وأبحرت على طول منطقة البحر الكاريبي -- لم يكن حقا مراكبي الشراعي، لقد عملت على ذلك القارب -- ذهبت إلى فنزويلا و بدأت العمل. |
| Hayır, Venezuela'ya geri döndü. | Open Subtitles | لا لقد عاد إلى فنزويلا |
| Sizi Venezuela'ya getiren nedir, Quinn Hanım? | Open Subtitles | سيدة (كوين) ما الذي أتى بكِ إلى "فنزويلا" ؟ |
| Parlamento İncelemesi. Venezuela'ya Sürüldü. | Open Subtitles | تحقيق برلماني، الإبعاد إلى (فنزويلا) |
| Ve Venezuela'ya güvenli bir gidiş. | Open Subtitles | وعبور آمن إلى "فنزويلا" |
| FAA'e göre özel uçağı bu öğleden sonra geç saatlerde New York'a inmek ve kısa bir süre sonra Venezuela'ya doğru kalkış yapmak için planlanmış. | Open Subtitles | حسناً، وفقاً، (لإف أي أي)، طائرته الخاصة مجدولة ليهبط في (نيويورك) في وقت لاحق من عصر هذا اليوم ويقلع بعد ذلك بقليل (إلى (فنزويلا |
| Evlenmiş ve Venezuela'ya taşınmış. | Open Subtitles | لقد تزوج وسافر إلى "فنزويلا". |
| Kagırga vurduğunda, göçmen bürosuna haber vermek zorundayız, ve onlar da kendisini Venezuela'ya sınırdışı edecekler, ihtiyacı olursa orada medikal bakım almaya devam edebilir. | Open Subtitles | يعني أنه عندما يهدأ الإعصار، سيكون علينا أن نعلم وكالة الهجرة والجوازات وسيرحلونها إلى (فنزويلا)، حيث ستستمر في تلقي الرعاية التي تحتاج إليها |
| Yarın Venezuela'ya gidebilirim. | Open Subtitles | ربما سأذهب إلى (فنزويلا) غداً |