| Üzgünüm ama tenis Kulübü aboneliğim daha yeni bitti. | Open Subtitles | آسف، لكن عضويتَي إلى نادي التنسَ فقط إنتهى. |
| Diş tellerim, "Genç Büyücüler Kulübü" üyelik kartım, | Open Subtitles | خادمي، وبطاقة العضويةَ إلى نادي السحرةِ الصغيرِ، |
| Daha sonra şu pahalı puro kulübüne gideriz. Hepsi benden. | Open Subtitles | و بعد ذلك سنذهب إلى نادي السيجار الغالي على حسابي |
| Bu durumda uçak tuvaletinde sevişme kulübüne girmiş oluyor muyuz? | Open Subtitles | ، هل هذا يؤهلنا للإنضمام إلى نادي إرتفاع الميل ؟ |
| Ee, erkek arkadaş var mı? Hayır. İyi işleri olan erkekler başka bir klübe gidiyor olmalılar. | Open Subtitles | لا، كل الشبان الذين يعملون عمل جيد يذهبون إلى نادي آخر |
| Benimle beraber yürüyebilirsin ama afro kulübünde kullanacağımız bu davulları taşımama yardım etmek zorundasın. | Open Subtitles | تستطيع أن تمشي معي ولكن يجب عليك مساعدتي في حمل الطبل الأفريقي إلى نادي الأفارقة |
| Ama şimdi reşit olmayan oğlumu bir kulübe götürdüğünü öğrendim. | Open Subtitles | لكني إكتشفت الآن, أنه أخذ إبني القاصر إلى نادي ليلي, |
| Altın Madalyon Kulübü'ne gümüş üyeliğimle giriyorum. | Open Subtitles | سأذهب إلى نادي الميداليات الذهبية بعضوية المستوى الفضي |
| Sen neler yapıyorsun? Ben de iyiyim. Ben sanırım birini İki Yüzlüler Kulübü'ne sokmalıyım. | Open Subtitles | على مايرام اعتقد بأني أحتاج أن أضم أحدهم إلى نادي المنافقين |
| Anladığım kadarıyla evinizden Diyojen Kulübü'ne giden yoldan hiç sapmayan şahsınız hele hele karides güveç yaptıkları Pazartesi günleri bekarlık partimden daha önemli bir neden için buradasınız. | Open Subtitles | بما أنك لا تتخلف مطلقاً عن الذهاب من منزلك إلى نادي دياجونيز خاصة يوم الإثنين عندما يصنعون طعامك المفضل |
| Dolabına otu yerleştirdim ve Glee kulübüne katılman için şantaj yaptım. | Open Subtitles | لذا خططت لأضع الوعاء في خزانتك وإبتزازك للإنظمام إلى نادي غلي. |
| Her neyse, dönünce Muhasebe kulübüne katılmaktan bir zarar gelmez. | Open Subtitles | على أية حال، ما الخطأ في الأنضمام إلى نادي المحاسبة |
| Ben sadece tavsiyeni dinlediğimi ve bir kitap kulübüne katıldığımı bilmeni istedim. | Open Subtitles | اردت فقط أن اخبرك أني أخذت نصيحتك و انظممت إلى نادي الكتاب |
| Dinle Arthur.. Tommy klübe davet etti.. ....eski günleri anmak için.. | Open Subtitles | آرثر، يود تومي دعوتك إلى نادي بحق الأيام الخوالي |
| Tamam, şu klübe hemen gitmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً علينا الذهاب إلى نادي السيارات هذا |
| Yeni bir şeyler denemen gerek Bec. Kampüsteki bir klübe katıl. | Open Subtitles | يجب عليكي أن تجربي شيئ ما بيكا انضمي إلى نادي واحد بالحرم الجامعي |
| Dün gece arkadaşlarla bir gece kulübünde aktık. | Open Subtitles | أنا و بعض الأصدقاء ذهبنا إلى نادي الليلة الماضية |
| Onu striptiz kulübünde yedik, garipti. | Open Subtitles | والذي كان مدهشاً، منذ ذهابنا إلى نادي تعري. |
| Bir striptiz kulübünde bulundun mu hiç? | Open Subtitles | ألم تذهب أبداً إلى نادي العري؟ |
| Bu gece, yeni ve ateşli bir kulübe gidiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنا أفهم بشكل واضح سوف تذهب إلى نادي جديد الليلة. صحيح.. ؟ |
| Üst katları özel bir kulübe çevirdim. | Open Subtitles | لقد حوّلت الغرف العلوية إلى نادي اجتماعي خاص |
| Bir kasayı bir kulübe dönüştürmek dahice. | Open Subtitles | أعرف، تحويل القبو إلى نادي ليلي، هذا عبقري |