| Ve şu anda gördüğüm o ki, yasak ilişki onun göbek adı. | Open Subtitles | ومما أنا أنظر إليه هو كنيته |
| Ve şu anda gördüğüm o ki, yasak ilişki onun göbek adı. | Open Subtitles | ومما أنا أنظر إليه هو كنيته |
| Tüm ihtiyacımız olan şey biraz empati ve biraz merak, çıkıp gözlem yapmak. | TED | كل ما نحتاج إليه هو القليل من التعاطف وبعض الفضول، الذهاب الى هناك، والمراقبة. |
| İhtiyacınız olan şey de dokunma aygıtı, arayüzle dokunma hissini uyandırabilir. | TED | وما تحتاج إليه هو جهاز هابتك، واجهة هابتك التي تعيد إنشاء الإحساس باللمس. |
| -İhtiyaçları olan şey, biraz görsel yardım. -Silah sistemleri Moskova'yı hedefliyor. | Open Subtitles | ما يحتاجون إليه هو تأكيد بصرى النظام الدفاع يستهدف موسكو |
| Ve son ihtiyacım olan şey, birinin ne hissetmem gerektiğini... nasıl hissetmem gerektiğini söylemesi. | Open Subtitles | و آخر ما أحتاج إليه هو أن يخبرني شخص بماذا أشعر أو كيف أشعر. |
| Planı uygulayabilmek için tek ihtiyacımız olan şey Toprak Kralı'nın mührü. | Open Subtitles | كل ما نحتاج إليه هو ختم ملك الأرض من أجل تنفيذ هذه الخطة |
| Tek ihtiyacım olan şey kuru gürültü. | Open Subtitles | في الحقيقة لا بأس كل ما أحتاج إليه هو قليل من التشويش |
| Hanımefendi, ben zaten hep kan emici bir asalaktım. Tek ihtiyacım olan şey bir evrak çantasıydı. | Open Subtitles | أنا بالأصل مصاص دماء كل ما احتجت إليه هو الحقيبة |