| Elliott D'Souza'nın çatıkatının altında, tam olarak egzersiz odasının altında. | Open Subtitles | مباشرة تحت سقيفة إليوت دسوزا بالضبط تحت الجمنازيوم الخاص به |
| Bak, Elliott bu konuda neden yalan söylesin bilmiyorum ama ailesinin çiftliği yok. | Open Subtitles | اسمعي،لا أعلم لما قد يكذب إليوت بشأن هذا لكن عائلته لا تمتلك مزرعة. |
| Belki burada Mary ve Elliott arasındaki bağlantıyı bulmana yarayacak bir şey vardır. | Open Subtitles | ربما يوجد شيء هنا قد يساعدك في ايجاد رابط بين ماري و إليوت. |
| Federal savcılar 2008 yılında Eliot Spitzer'i istifaya zorlamak için kusurlarından yararlanmaktan çekinmediler. | Open Subtitles | كان المدعون الفيدراليون سعداء لاستعمال آثام إليوت سبيتزر لإجباره على الاستقالة فى 2008 |
| Eliot Ness'in ve onun 'dokunulamazlar' birliğinin, başarılarını takdirle karşılıyorum. | Open Subtitles | واجب على التنويه بالعمل الممتاز الذى قام به إليوت نيس و فرقته المنزهة |
| Eliot, benim için bir şey daha yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | إليوت , اريدك ان تسدى إلى خدمة واحدة بعد |
| Ama Mary Drake ve Elliott Rollins arasında bir bağ bulamadım. | Open Subtitles | لكنني لم أستطع إيجاد رابط بين ماري دريك و إليوت رولينز. |
| Oyunun ortasındayız Elliott. Oyunun ortasında katılamazsın. | Open Subtitles | نحن في المنتصف يا إليوت لا يمكنك اللحاق بنا في المنتصف |
| Onun kasten burada bırakıldığını sanmıyorum Elliott. | Open Subtitles | إليوت , أنا لا أظن أنه تـُـرك هنا عن قصد |
| Hadi Gert. Biz ön odada Elliott'ı bekleyeceğiz. | Open Subtitles | هيا يا جيرتي سننتظر إليوت في الغرفة الأمامية |
| Elliott'un da senin gibi bir savaş kahramanı olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | لقد عاد إلى المنزل و هو يريد أن يعرف ما إذا كان إليوت بطل حربٍ مثلَك |
| Elliott'un ailesini görmeli, onlara ne olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | لرؤية أهالي إليوت وأخبرهم ما حدث إلى متى ستغيب؟ |
| Elliott Hauser Vakfı'ndaki çalışmalarından tanıyorsunuz. | Open Subtitles | مع مؤسسة إليوت هوسير للترقية الدولية لحقوق الإنسان |
| Oxfam'dan, Elliott gibi insanların yönettiği en küçük birimlere... | Open Subtitles | تفتقر لأصغر التجهيزات وهي مسيرة من قبل أشخاص مثل إليوت و |
| Mr. Larsen, anladığımız kadarıyla Elliott D'Souza dergiyi... kapatmayı planlıyordu. | Open Subtitles | سيد لانسر نحن فهمنا بأن السيد إليوت دي سوزا كان يخطط لاغلاق مجلتك |
| Atları, özellikle Arap atlarını, şamfıstıklı dondurma, turkuvaz mücevher ve şair TS Eliot'u seviyor. | Open Subtitles | تحب الخيول خاصة العربية و آيس كريم الفستق وحجر الفيروز .وتي إس إليوت |
| Makyajı Eliot için istedin değil mi? | Open Subtitles | و أنا أعرف لماذا أردت المكياج إنه من أجل إليوت أليس كذلك ؟ |
| Eliot, Hardison. Paul'a saldıran yerel saldırganı bulun. | Open Subtitles | إليوت و هارديسون ابحثوا عن ذو الموهبه الذي هاجم بول |
| Sadece biraz hızlanmalıyız. Eliot, üniformadan kurtul. Sophie, vakti geldi. | Open Subtitles | سوف نسرع الأمور إليوت ، غير اللباس ، صوفي ، حان الوقت |
| Klostrofobik olmaman çok iyi, Eliot. | Open Subtitles | إنه من الجيد أنه ليس لديك رهابا من الاماكن المغلقة إليوت |
| Konuşma son saat olacak bu da bana, Eliot'a ve Parker'a sunucu odasına inip, sunuculara sızmak raporu indirmek ve tekrar dönmek için vakit tanıyor. | Open Subtitles | الخطاب مقرر لمدة ساعة إعطاء إليوت وباركر مايكفي من الوقت للنزول الى الاسفل الى غرفة الخدمة واختراق الجهاز |
| Kalbinde ne olduğunu biliyorum, Elliot. Şu anda bile ağlayabilirsin. | Open Subtitles | أنا أرى ما بقلبك يا إليوت قد تسيل دموعك الآن |