| Benim gibi hisleri kuvvetli bir kadın bilir. | Open Subtitles | حسناً, لا يمكنك أن تكون إمرأةً حسّاسة مثلي | 
| Bakın, canlandırma yapılan yere giderken bir kadın çığlığı duydum. | Open Subtitles | حسناً ، إسمعوا ، كنتُ في طريقي إلى الإستعراض وسمعتُ إمرأةً تصرخ | 
| Haftaya bu zamanlarda, bambaşka bir kadın olacaksınız. | Open Subtitles | بحلولِ هذا الوقت في الأسبوع القادم ستكونينَ إمرأةً مختلفة | 
| Bakalım, ben çıkmak istediğim akıllı bir kadınla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | حسناً، أنا لم أقابل مُطلقاً إمرأةً ذكيّةً و رغبتُ في مُواعدتها | 
| Eşim 20 yılını başka bir kadına aşık olarak geçirdi ve o da bunu gözüme soktu. | Open Subtitles | زوجي قضى زواجنا ذا الـ20 سنة في عشق إمرأةً أخرى، وكانت تتفاخر بذلك أمامي | 
| Erkeğinin sözünü dinleyen kadını severim. | Open Subtitles | أحبّ إمرأةً تقوم بما يُمليه عليها الرّجل | 
| Görünen o ki,hayır, uh... holün karşısındaki insanlar bağırışını duymuşlar, bir kadının yaralandığını düşünüp resepsiyonu aramışlar. | Open Subtitles | لا، من الواضح أن الناس سمعوا صوت صراخ عبر الردهة الرئيسية فحسّوا بأن هناك إمرأةً في خطر | 
| - Öyle olursa, sanırım başka bir kadın bulmalıyız. | Open Subtitles | و إنْ كانت كذلك, فعلينا أنْ نجد لكَ إمرأةً أُخرى | 
| Öyle bir kadın alırsan fırsat buldu mu hep bakışları üzerine çeker. | Open Subtitles | إسمع, إن إصطحبتَ إمرأةً مثلها إلى الحانة فسيلاحِظُكَـ الجميعُ | 
| Niles. Marie, uğruna can verilecek bir vücuda sahip çekici bir kadın. | Open Subtitles | النيل، ماري a يُذهلُ إمرأةً مَع a جسم للمَوت من أجل، | 
| Sonra beni bekleyen güzel bir kadın gördüm. | Open Subtitles | رأيت إمرأةً جميلة هناك تنتظرني | 
| Aynı anda hem vahşi bir çocuk hem de olgun bir kadın olamam. | Open Subtitles | انا... لايُمكنُأَنْاكُونَطفلةطائشة و إمرأةً بالغة | 
| Emin değilim ama çalılıkların arasında bir kadın gördüğümü sandım ve... | Open Subtitles | حسنٌ, أنا لست واثقة لكنني أظنّ إنني رأيتُ إمرأةً في الأحراش و أظنني... | 
| Uzun zamandır bir kadınla yatmadım ama sanırım seninle yatabilirim. | Open Subtitles | لم أعاشر إمرأةً منذ وقت طويل، لكن أظن أني أستطيع معاشرتكِ | 
| Başka bir kadınla ilişkisi oldu. Şununki gibi silikonları olan bir kadınla. | Open Subtitles | أقام علاقة مع إمرأةً أخرى، والتي لديها نهود كبيرة مثلها. | 
| Babanın ailesi, onun siyahi bir kadınla evleneceğini öğrendiğinde mani olmaya çalıştı. | Open Subtitles | حالما علمِت عائلة والدك بأنّه قد تزوّج، إمرأةً سمراء اللّون، حاولوا أن يُوقفوا الأمر. | 
| Bir şey yaptıysam, zor durumda bir kadına yardım etmişimdir. | Open Subtitles | إن كنت فعلت شيئاً , فقد ساعدت إمرأةً محتاجة | 
| Yapma Jimmy, silahsız bir kadına ateş edecek değilsin değil mi? | Open Subtitles | لكن لا يَعمَلُ هو لحقيقيِ هذا الوقتِ، موافقة؟ أوه، يَجيءُ، جيمي، أنت لا إضربْ إمرأةً غير مسلّحةَ، | 
| Bir kadını da Iolaus'u sevdiğin gibi sevebilir miydin? | Open Subtitles | أيمكن أَن تحب إمرأةً كما أحببت يوليوس؟ | 
| Görünen o ki,hayır, uh... holün karşısındaki insanlar bağırışını duymuşlar, bir kadının yaralandığını düşünüp resepsiyonu aramışlar. | Open Subtitles | لا، من الواضح أن الناس سمعوا صوت صراخ عبر الردهة الرئيسية فحسّوا بأن هناك إمرأةً في خطر | 
| Tekerlekli sandalyeli bir kadın gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت إمرأةً لكرسي ؟ | 
| Belki bir metresi vardır. İşte bu ilginç olurdu. | Open Subtitles | ،ربما إلتقى إمرأةً ذلك شيء رائع |