| Pes etmeyin dostlarım! Bizler, bu intihar işinin bir parçası değiliz! | Open Subtitles | لا تستسلموا , يا رفاق لسنا جزء من أى محاولة إنتحار | 
| Maça çıkmadan önce... bana 1000 şınav ve 1000 intihar borçlusun. | Open Subtitles | إنك تدينني ب 1000 تمرين ضغط و1,000 إنتحار لكي يمكنك اللعب | 
| Silah hala elinde. Bunun gibi kaç tane intihar gördün? | Open Subtitles | السلاح مازال في يده , كم إنتحار رأيته كهذا ؟ | 
| Şu ebeveyn intiharı meselesi seninle ortak noktamız, anlamıyor musun? | Open Subtitles | الا ترى أننى وأنت لدينا نفس موضوعة إنتحار الاباء ؟ | 
| Okyanus manzaralı olsa bile intihar evleri pazarlanması zor fahişeler gibidir. | Open Subtitles | حتى لو كان منزل شاطئي ، يصعب تحمّل التواجد بموقع إنتحار | 
| Kahrolası dilekçeye bir de bu eklendi mi intihar etsen daha iyiymiş. | Open Subtitles | أضف هذا الامر إلى مشكلة قائمة الإعتراض هذا بمثابة عملية إنتحار لنا | 
| İntihar da olabilir, intihar süsü de verilmiş bir ölüm de olabilir. | Open Subtitles | كيف؟ كانت إما عملية إنتحار أو عملية قتل جُعلت لتبدو عملية قتل. | 
| Bu sabah acil serviste intihar eden bir hastaya bakmıştın. | Open Subtitles | كان لديك حالة إنتحار هذا الصباح أتت إلى غرفة الطوارئ | 
| Kim bir intihar notunun imza kısmına gülen surat koyar ki? | Open Subtitles | من يقوم بالتوقيع على ورقة إنتحار ويضع وجهٌ مبتسم بحق الجحيم؟ | 
| Bunu bugün evinde bulduk. İntihar notu gibi bir şey. | Open Subtitles | ،وجدنا هذه اليوم في منزله رسالة إنتحار على ما أعتقد | 
| Bu bir intihar görevi, ancak bunu yaparsak binlerce insanı kurtaracağız. | Open Subtitles | أفهم، حسنًا؟ هذه حركة إنتحار ولكننا نفعل ذلك لإنقاذ آلاف آخرين | 
| ABD'de her yıl 38.000 intihar vakası oluyor. | TED | هناك 38,000 حالة إنتحار كل عام في الولايات المتحدة. | 
| İntihar etmenin kimseye bir faydası dokunmaz. | Open Subtitles | البقاء هنا بمثابة إنتحار لن يجدي أية منفعة | 
| Tahammüle edilemez bu olaylardan sonra albay Armstrong da intihar etti. | Open Subtitles | و أخيرا إنتحار كولونيل أرمسترونج بعد أن واجه العديد من الفواجع التى لا يمكن إحتمالها | 
| Ona ilaç verdiler. İntihar etmiş gibi yapıp, onu aşağı atacaklar. | Open Subtitles | لقد تم تخديره ، سوف يقومون برميه ، سوف يبدو وكأنه إنتحار | 
| Tüm görevler intihar göreviydi ama hepsi zaten ölmeye hazırdı. | Open Subtitles | كل مهمة عملياً رحلة إنتحار لكنهم جميعاً مستعدون للموت | 
| Bu intihar efendim... Kaçamamak için ayaklarını bağlıyorlar. | Open Subtitles | هذا إنتحار يا سيدي لقد ربطوا سيقانهم حتى لا يستطيعوا الهروب | 
| Bu insanlar bunlardan daha fazlasını yapabilmek için ekolojik intiharı uygulamışlar. | TED | بشكل أساسي، هؤلاء الناس إرتكبوا جريمة إنتحار بيئية فقط لصنع المزيد منها | 
| Bir kan damlası dahi, bize cinayet mi yoksa intihar mı olduğunu anlatabilir. | Open Subtitles | حتّى رشّة الدمّ قد تخبرنا إذا كانت قتل أو إنتحار. | 
| Bakalım kendine uygulamadığı intihara karşı orospu çocuğu nasıl tepki verecek. | Open Subtitles | ' دعنا نرى كم إبن العاهرة يرد إلى إنتحار الذي هو لم يؤدي نفسه. ' | 
| İçki içmek yavaş öldürüyor olabilir, ama yine de intihardır. | Open Subtitles | الخمر قد يكون انتحار بطئ , لكنّه ما زال إنتحار. | 
| Ama Bollingswon'th intiharını araştırdığını sanıyordum. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنكِ كنتِ تتحرى عن إنتحار بولينج ثورث | 
| - Kendin söyledin, intihardı. - Dedim çünkü aksini ispatlayamıyorum. | Open Subtitles | ـ لقد قلت بنفسك ، إنه إنتحار ـ فقط لأنني لا أستطيع إثبات عكس ذلك | 
| Bütün bunlar bir kaza yüzünden mahvolabilirdi. Bu yüzden biz de bu kazayı intiharmış gibi göstermeye karar verdik. | Open Subtitles | لذا،أَخذنَا هذا الحادثِ وجَعلَنا الأمور تبدو وكأنّهاَ إنتحار. | 
| Heather'ın intiharından sonra ilk günün nasıldı? | Open Subtitles | لذا الذي كان اليوم الأول بعد أن يحب إنتحار هذر؟ | 
| - Belki bana birşeyler alır. - Senin şeylerinden hoşlanmaz o, Suicide. | Open Subtitles | ربما يشتري شيئا مني إنه لا يحب حاجاتك يا إنتحار | 
| İntiharı gizlemek için cinayet ayrıca cinayete benzeyen bir intihar. | Open Subtitles | لم تكن جريمة قتل بدت كالإنتحار بل كان إنتحار بدا كجريمة قتل | 
| - İntihar. - Kanıtlaman da lazım bana. | Open Subtitles | ـ إنتحار ـ هذا ما أود منك تحديده | 
| İntiharlar Heather'a derinlik, Kurt'a ruh, Ram'a akıl verdi. | Open Subtitles | ' إنتحار أعطى عمق هذر، كورت روح، كبش دماغ. | 
| Birinin kendini asışını izlemek gibi. | Open Subtitles | كنت كمن يترقب إنتحار أحدهم وانا اشاهد التلفاز | 
| Genelde aileden biri olur ve hemen her zaman cinayet ve intiharla sonuçlanır. | Open Subtitles | هل تعتقدون بأنه تم إحتطافه ؟ عادة ما يكون أحد الوالدين و يكاد الأمر ينتهي دائماً بجريمة قتل و إنتحار |