| Geçen sene bu bebek çeşitli lokal kanunlar ve fiziğin bir kuralı yüzünden ihlal edilmiştir. | Open Subtitles | العام الماضي هذا الصغير إنتهك عدّة أنظمة النار المحليّة وأحدى قوانين الفيزياء. |
| Senatör anlaşmayı ihlal etti. Yetkilileri aramaması gerekiyordu. | Open Subtitles | السيناتور إنتهك إتفاقنا، لا يفترض به أن يتصل بالمسئولين |
| Bir çeşit kısıtlama emrini ihlal ettiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يقولون أنّه إنتهك أمراً بعدم الإقتراب. |
| Gerçek şu ki, Rafferty kural çiğnedi. | Open Subtitles | سواء أردت أم لم ترد، إنتهك "رافيرتي" حقوقه. |
| -Yani teşkilat prosedürünü çiğnedi. -O şartlar altında yapabileceği başka bir şey yoktu. | Open Subtitles | إذاً إنتهك إجراء القسم |
| Escobar'ın teslim koşullarını ihlal ettiğine dair delil elde edersek onu gerçek bir hapishaneye göndermek zorunda kalırlar. | Open Subtitles | لوْ حصلنا على دليل بأنْ أسكوبار إنتهك شروط إستسلامه عندها سوف يرسلونه إلى سجن حقيقي |
| Senin için, bir vatandaşın gizlilik hakkını yeterince ihlal ettim. | Open Subtitles | عندها, سوف إنتهك خصوصية المواطن لأجلك... |
| Sonraysa altı yıl önce Hawaii'ye gelerek şartlı tahliyesini ihlal etmiş. | Open Subtitles | إنتهك إطلاق صراحه المشروط بمدة، بالمجيء إلى (هاواي) مُنذ 6 سنوات. |
| Oymağından biri kamp alanımızı ihlal etti. | Open Subtitles | شخص ما من فريقك إنتهك موقع تخيمنا |
| İnsan haklarını ihlal ettiğini söylediler. | Open Subtitles | يقولون أنه إنتهك حقوق الناس |
| Agnes, B ve E maddeleri, açık ve seçik. Şartlı tahliyesini ihlal etti. | Open Subtitles | (آغنيس)، الأمر واضح وبسيط، لقد إنتهك إطلاق سراحه |
| Kuralları ihlal etti. | Open Subtitles | لقد إنتهك القواعد. |
| Channing McClaren özelinizi ihlal etti. | Open Subtitles | شاينينغ ماكليرن) إنتهك خصوصيتك) |
| -Teşkilat prosedürünü çiğnedi mi? | Open Subtitles | هل إنتهك إجراءات القسم ؟ |
| Walder Frey, o gün kutsalı çiğnedi. | Open Subtitles | (والد فراي) إنتهك الحرمات في ذلك اليوم |
| Martynov dün protokolü çiğnedi. | Open Subtitles | (مارتينوف) إنتهك البروتوكول البارحة |