Normalde namlu uzunluğu 75 santimdir. Benimki 10 santim daha uzundur. | Open Subtitles | في العادة طول السبطانة ـ30ـ إنش لكن هذه أطول بأربع إنشات |
Evet, ama bir santim yukarıda olsa tamamen kaçırmış olurdun. | Open Subtitles | أجل، لكن لو ابتعد الطبق ربع إنش بالاتجاه الٓاخر لخسرتم كلياً |
Aspasia. 20 adım öteden bir erkeği baştan çıkarabilirdi hem de elbisesini bir santim bile açmadan. | Open Subtitles | آسبازيا تستطيعُ بأن تغويَ رجلا بلمح البصر دون كشف إنش من لحمها |
Silah muhtemelen metal bir çubuk, 2.5 cm'den daha ince bir çubuk. | Open Subtitles | حسناً كان السلاح على الأرجح عصاً معدنية، بثخانة أقل من نصف إنش |
Bunun için12 inç gibi bir yüksekliğe erişmiş bodur ayçiçeği denilen bir şey kullanılır. | TED | وهي تستخدم شيئا يُدعى زهرة عبّاد الشمس الصغيرة, والتي تنمو إلى مايقارب 12 إنش ارتفاعا. |
Bu tip fırtınalar 24 saatte 30 santimetre yağmur bırakabilir. | Open Subtitles | مثل هذه العواصف قد تفرج عن 12 إنش من الأمطار |
Annem bir pigmeydi. 1 metre 40 santim boyundaydı. | Open Subtitles | أمي كانت من قبيلة البيجمي كان طولها أربعة أقدام و إنش واحد |
Ama dağlık bölgelerde yılda 101 santim yağmur yağar. | Open Subtitles | لكن بالأعلى في سلاسل الجبال فالمطر 40 إنش بالسنة |
Eğer bıçak yarım santim daha sola kaymış olsaydı, bu sohbeti yapamazdık. | Open Subtitles | لو أنَ تِلكَ السكين انحرَفَت رُبع إنش إلى اليسار لما كُنّا نُجري هذه المُحادثَة |
Bıçak kalbimden yarım santim uzağa saplandı. | Open Subtitles | لقد دخلَ النَصل على بُعد رُبع إنش من القلب |
Ve en az 30 santim derinden toprak numunesi. | Open Subtitles | و عينه تحتيه من التربة, 12 إنش على الأقل |
Testere 300mm uzunluğunda santim başına 16 dişi var, | Open Subtitles | ثخانة المنشار هي 300 ملم ب32 مسنناً لكل إنش |
Herneyse, pateninin bıçağını maksimumum 1.27 cm kadar inceleştiriyordu. | Open Subtitles | المهم,قام بتحديد حذاء تزلجه بنصف إنش كحد أقصى |
Çok küçük gelirler. Bunu hesaplayamam. 1,000,000 cm falan demeyin bana! | Open Subtitles | فكلما كان صغيراً لا أستطيع الاعتماد عليه لا نريد سماع أربعمئة ألف إنش |
Ne istediğini sadece, Gösterilen değil bir inç daha fazla. | Open Subtitles | . تجعلك تشاهدي ما تريد و لا إنش غير هذا |
Baba, bir metre bir yard uzunluğundan üç inç daha uzundur, ki bu da 36 inç eder. | Open Subtitles | أبي ، المتر هو أطول بثلاثة إنشات من اليارد هذا يعني 36 إنش |
Bütün ada bombalanacak, bir santimetre karesi bile atlanmadan. | Open Subtitles | يجب القضاء على الجزيرة برمتها بلا تفويت أي إنش مربع منها |
Bu senin onun her santimini çok dalgın bir şekilde değerlendirmeni tanımlıyor | Open Subtitles | ذلك و بالكاد ما تصف وتنتشي بتقديرها و تقيم لها كل إنش |
Bu 25 mm'lik bir metal vida ve bu da 2 cm'lik bir tahta vida. | Open Subtitles | تلك هي براغي معدنية مدورة الرأس بطول واحد إنش و تلك هي براغي خشبية خشنة السن بطول أربعة إنشات |
Sana 4'e 4 Inch.... ...4'e 4 inchlik bir alüminyum tabaka, çift taraflı bant ve yıldız tornavida gerekiyor. | Open Subtitles | ستحتاج إلى أربعة إنش أربعة إنش في أربعة إنش من الصفائح المعدنية وشريط لاصق ذو وجهين ومفك من نوع فيلبس |
5000 üzerinde değerli ve yarı değerli taş var, tüm işlemeler yarım inçlik bir altın plaka üzerinde. | Open Subtitles | يوجد أكثر من خمسة آلاف حجر ثمين مرصع على قاعدة ذهبية بسُمك ربع إنش |
Arazinin her bir santimi pirinç ekimi için tek bir kalıptan çıkmış gibidir. | Open Subtitles | يبدو و كأن كل إنش مربع من الأرض يستخدم للزراعة |
Bahçe Anma Günü'ne kadar açılmayacak ama 20 santimlik topuklularla kokteyl dağıtmak istersen güzel bir kız her zaman işime yarar. | Open Subtitles | باتيو لن يفتح حتى يوم الذكرى لكن إن كنتِ ستقدمين الكوكتيل في كعب طوله 6 إنش أستطيع الإستفاده من فتاة جميلة |
Her tarafı karış karış aradım. Sandığın peşine düşmüş olmalılar. | Open Subtitles | .لقد بحثت بكل إنش في هذه المنطقة لا بد وأنهم تبعوا الصندوق |
Onu yıkadım. Vücudunun her yerini bilirim. | Open Subtitles | لقد حمّمته , أعرف كل إنش في جسده , لا يحملها |
Beyler, bu tahtanın her bir santiminin fotoğraflarını istiyorum. | Open Subtitles | يا رفاق، أريد صورة لكل إنش من هذه اللوحة |
Sadece pistin her santimetresini bilmekten sorumlu değildir. | Open Subtitles | ليس فقط مسئول عن معرفة كل إنش أثناء السباق |