| Evet, fakat acil bir durum var. Yük arabamın tekerleği köye gelirken kırıldı. | Open Subtitles | نعــم, ولــكن هنــاك حاله طارئه. عجــلة عربتــى إنكسرت وأنا قادم إلى البلدة. |
| Hayır, şeker pekmezi. Kavanozu kırıldı! | Open Subtitles | لا ,إنه دبس السكر إنكسرت الجرة |
| Maree civarında ön camım kırıldı. | Open Subtitles | لقد إنكسرت زجاجتي عند خروجي من ماري |
| Şırınganın ucunu buldum. İçerde kırılmış. | Open Subtitles | تمكنت من إستخراج الإبرة، التى إنكسرت بالداخل. |
| Eğer çekersen, kırılır, eğer kırılırsa, ameliyat gerekir ve ameliyatı sen yaparsan. adama bir tabut gerekir. | Open Subtitles | إذا شديت عليها, سوف تنكسر و إذا إنكسرت, سيحتاج لعملية و إذا أجريتها, عندها, بالتأكيد, سيحتاج لصندوق |
| Şey, saatim bozulmuş. | Open Subtitles | .. حسناً ، لقد إنكسرت ساعتي |
| Direkler dondu ve bağlantı parçaları da kırıldı. | Open Subtitles | الأقطاب تجدمت و دعامات الربط إنكسرت. |
| Tanrım, çocuklar bacağım kırıldı! | Open Subtitles | يا إلهي، رجلي إنكسرت |
| Tanrım, çocuklar bacağım kırıldı! | Open Subtitles | يا إلهي، رجلي إنكسرت |
| Şişe nasılda kırıldı? | Open Subtitles | كيف القناني إنكسرت |
| Bu sabah kırıldı. | Open Subtitles | إنكسرت هذا الصباح |
| Oops, birazcık kırıldı. | Open Subtitles | قطعة صغيرة إنكسرت هنـا |
| Bu güzel şeyler çoktan kırıldı! | Open Subtitles | إنكسرت تلك الأشياء اللطيفة |
| Şişe kırıldı. Elini kesti. | Open Subtitles | الزجاجه إنكسرت وجرحت يده |
| Katil onu çıkarmaya çalışırken bıçak kırılmış olmalı. | Open Subtitles | ولابد أن الشفرة قد إنكسرت عندما حاول القاتل إخراجها. |
| kırılmış rütbelerin kalıntıları ile kırmızı, | Open Subtitles | أحمر بالحطام والمراتب التي إنكسرت |
| Ama elin kırılmış olabilir. Bakmamı ister misin? Hayır, sorun yok. | Open Subtitles | -ربما إنكسرت يدك, أتريدني أن ألقي نظرة عليها؟ |
| Mahkemedeyken, yumurtayı eline alırsın, ...ve eğer kırılırsa, endişe belirtisidir. | Open Subtitles | عندما تكون في محاكمة ، تمسك البيضة بيديكّ و إذ إنكسرت فهي علامة عن الجزعّ |
| Eğer bu eklemlerden 3 tanesi kırılırsa, bir daha asla yürüyemezsin. | Open Subtitles | إذا إنكسرت منها ثلاث يعني أنّكَ لن تمشي ثانية أبداً |
| Enerjisi kırılırsa, tılsım gücünü kaybedebilir. | Open Subtitles | إن إنكسرت الطاقة، ستختفي قوة التعويذة |
| Prensin öptüğü an büyü bozulmuş ve Uyuyan Güzel gözlerini açmış. | Open Subtitles | بعدما قبلها الأمير اللعنة إنكسرت و(براير روز) فتحت عينها |
| Hangi duygusal bağım bozulmuş? | Open Subtitles | .أي رابطة عاطفية قد إنكسرت |