| Bir güzel küçük düşürülmeye ihtiyacı var bu kızın. Bunun nasıl yapılacağını da çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | إنها في حاجة للتقليل من تقدير نفسها وأعرف كيفية القيام بهذا |
| Cennete çıkmadan önce yardımıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنظر، إنها في حاجة إلى مساعدتي قبل الذهاب إلى الجنة. |
| Elimizde ne varsa ver. Sıvıya ihtiyacı var. | Open Subtitles | وأحقنها بكل ما لدينا إنها في حاجة لسوائل |
| Çoğalmak için erkeğe ihtiyacı vardı, bu yüzden kız o kadar çabuk öldürüldü. | Open Subtitles | إنها في حاجة إلى الذكور من أجل الإنجاب، وهذا هو سبب قتل خليلته |
| Hayatında bir eşe ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | وقالت إنها في حاجة إلى شريك في الحياة، و |
| Burada oturup seni beklediğini ve senin gelmediğini hayal etti ve sadece biraz zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | تخيلت نفسها جالسة هنا، وأنت لا تأتي، ثم... إنها في حاجة لبعض الوقت فحسب |
| Böbrek nakline acilen ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها في حاجة مستميتة لزراعة كلية |
| Bizim daimi dikkatimize ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها في حاجة إلى مراقبتنا المستمرة |
| Sizin yardımınıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها في حاجة ماسة لمساعدتكم |
| Sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها في حاجة لك. |
| Bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها في حاجة إلي. |
| Bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها في حاجة لي. |
| Kızımın düzgün bir yatağa ihtiyacı var Fee. | Open Subtitles | إنها في حاجة لسرير مناسب يا (في). |
| Kalacak bir yere ihtiyacı vardı. Ah, şimdi de bir misafirimiz oldu demek. | Open Subtitles | إنها في حاجة لمكان لتبقى فيه. |