Bu şekilde yaşayamazsın. Her şey çok Mükemmel. | Open Subtitles | لا يمكنك العيش بالطريقة التي تعيش بها إنها مثالية جداً |
Pek çok durum için Mükemmel. Tekerlekli bir karargah. | Open Subtitles | إنها مثالية في شتى المواقف، إنها مقر على عجلات |
Bir sorunu olması gerektiğini biliyordum. Aşırı Mükemmel. | Open Subtitles | عرفت أن هناك مشكلة بها إنها مثالية أكثر مما يجب |
Aslında o kadar Mükemmel ki şu anda senden biraz nefret eder gibiyim. | Open Subtitles | في الواقع إنها مثالية جداً لدرجة أنني أكرهك لهذا السبب |
Kusursuz çünkü her zaman bir taraf diğerini alt etmeye çalışır. | Open Subtitles | إنها مثالية لأن أحد الطرفين سوف يحاول دائماً أن يكون أكثر دهاء و حيلة من الطرف الآخر |
Şehir içi ulaşım için Mükemmel. | Open Subtitles | إنها مثالية للقيادة في جميع أنحاء المدينة |
Senin için çalmadan önce, Mükemmel olması için oldukça uğraştım. | Open Subtitles | نعم, كنت فقط أحاول التأكد من إنها مثالية |
Toplu yemekler veya eş dost yemekleri için Mükemmel bir tercih. | Open Subtitles | إنها مثالية لوجبة إحتفالية أو لجمعٌ غفير |
Fazladan odamız var ve senin için Mükemmel. | Open Subtitles | لا أعلم تنتقل مجدداً لنيويورك لدينا هذه الغرفة الإظافية لك إنها مثالية |
Veteriner olmak isteyen biri için Mükemmel bir okul. | Open Subtitles | إنها مثالية لشخص يريد أن يصبح طبيباً بيطرياً. |
Mükemmel, yalnız biraz yılankavi yapmışım. | Open Subtitles | إنها مثالية ، إلا أنني جعلتها متعرجة قليلا |
Gerçek biri olmak için fazla Mükemmel. | Open Subtitles | إنها مثالية بإفراط على أن تكون شخصًا حقيقيًا. |
Ne harika bir görüntü. Mükemmel. | Open Subtitles | يا لها من صورة عظيمة.إنها مثالية. |
Hayır, hiçbir şey. O Mükemmel. Kelimenin tam anlamıyla Mükemmel. | Open Subtitles | لا ، أبداً إنها مثالية ، ببساطة مثالية |
- Mükemmel! Ve böyle kalacak! | Open Subtitles | ^ إنها مثالية وسوف تبقى هكذا ^ |
Sen çalarken çok Mükemmel oluyor. İyi bir şarkı yazdık, Archie. | Open Subtitles | إنها مثالية عندما تقومين بعزفها |
Ve bu Mükemmel küçük bebekleri elimize aldığımızda, söylemememiz gereken şu; 'Bak şuna, Mükemmel. | TED | وعندما تحتضنوا أطفالكم الصغار فى أيديكم ، وظيفتنا تجاههم ليس أن نقول ، " أنظر إليها ، إنها مثالية كاملة . |
Şimdiden Mükemmel. | Open Subtitles | إنها مثالية بالفعل |
Kusursuz bir kız. Bazen gerçek olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | إنها مثالية جدًا، أحيانًا أظنها خيالية |
Bütün o yalnızlığının içinde Kusursuz. | Open Subtitles | إنها مثالية في كل شيء |
Bunların hepsi Mükemmel, her şeyiyle Kusursuz. | Open Subtitles | إنها مثالية كلها مثالية |