| Bu genel bir problem. Kart anahtarını telefonunla asla aynı yere koyma. | Open Subtitles | إنها مشكلة شائعة , أبدا ً لا تضع بـطـاقـة الـدخـول مـع هـاتـفـك |
| Bu çok zor bir problem, çünkü insanların çalışma kabiliyetini kaybettiği bir dünyada alabilecekleri tek şey bu temel gelir. | TED | إنها مشكلة صعبة جداً، لأننا في عالم حيث الناس تخسر قدرتها على العمل الشي الوحيد الذي ستحصل به هو الدخل الأساسي. |
| Bence bu insanlarla alakalı bir problem, nasıl düşündüğümüz ve nelere değer verdiğimizle ilgili. | TED | إنها مشكلة إنسانية تتعلقُ بكيفية تفكيرنا وما نقدّره. |
| Bu bir sorun ve düzeltmek için çalışıyorum. | Open Subtitles | إنها مشكلة أعمل عليها، مهما يكن |
| Çekil. Biz gerekeni yaparız. Bu yerel bir mesele. | Open Subtitles | تنحى أيها الصبي سنهتم بالأمر إنها مشكلة محلية |
| Çok zor bir problem çünkü proteinin adapte olabildiği çok sayıad farklı şekil var. | TED | إنها مشكلة صعبة للغاية لأن هنالك أشكالًا عدة متباينة يمكن أن يتخذها البروتين. |
| Büyük insan grupları bir araya geldiğinde ortaya çıkan garip şeylerle ilgili bir problem. | TED | إنها مشكلة حول الأشياء الغريبة الناشئة التي تحدث عندما تجتمع مجموعات كبيرة من الناس. |
| Yapmaya çalışıyoruz. Sadece ufak bir problem. | Open Subtitles | نعمل على ذلك, سنفتحها إنها مشكلة دفق بسيطة |
| Çocuk yemeden duramıyor. Aslında bir problem. Bay Arnett, gelmeyecek. | Open Subtitles | في الحقيقة إنها مشكلة سيد " آرنيت " لن يأتي |
| Kurumlarla çalışmaya uğraşmak büyük bir problem. | Open Subtitles | إنها مشكلة كبيرة محاولة نقل أعمالها للمؤسسات |
| Anlayabileceğin gibi bu bizim için büyük bir problem. | Open Subtitles | كما يمكنك أن تتخيل إنها مشكلة كبيرة بنظرنا. |
| Şüphesiz korkutucu bir problem. | TED | بالتأكيد، إنها مشكلة خطيرة جداً. |
| Hayır, gerçekten. Hatırlayamıyorum. Bu çok ciddi bir problem. | Open Subtitles | لا فعلاً ، لا أتذكر ، إنها مشكلة جديّة |
| Bu kişisel bir problem.Demokratların bundan kaçmasına göz mü yumacaksın? | Open Subtitles | إنها مشكلة الشخصية -هل ستترك أبناء العاهرة الديمقراطيين يفلتون؟ |
| Bence bu büyük bir problem, anlıyor musun? | Open Subtitles | إنها مشكلة كبيرة بالفعل كما تعلم |
| Bu büyük bir problem. Senin adına büyük bir problem. | Open Subtitles | إنها مشكلة كبيرة مشكلة كبيرة لك |
| Şunu söyeleyebilirim ki, eğer ödeyemezsen seni öldürecek olan adama 15.000 dolar borçlu olmak bence oldukça büyük bir problem, sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | لأقول كونك مديناً بـ15 ألف لوكيل مراهنات يدع القرد... والذي سيقتلك إن لم تدفع له أرى إنها مشكلة كبيرة، أليس كذلك؟ |
| Göründüğü üzere Bu bir sorun. | Open Subtitles | إنها مشكلة على ما يبدو |
| Bu bir sorun. | Open Subtitles | إنها مشكلة ذلك رائع |
| - Bu bir sorun değil mi? | Open Subtitles | - إنها مشكلة أليس كذلك؟ |
| Bu sadece dört milyonluk bir mesele. Eminim bunu bir yerden bulabilirim. | Open Subtitles | إنها مشكلة أربعة مليون، متأكد إني سأجدها في مكانٍ ما |