"إنها هدية" - Traduction Arabe en Turc

    • bir hediye
        
    • bir armağan
        
    • bir hediyeydi
        
    Dünyadaki milyonlarca ve milyonlarca insanın asla deneyemeyeceği bir hediye bu. TED إنها هدية لن يستطيع الملايين و الملايين في العالم أن يجربوها أبدا.
    Aslında, bir düğün hediyesi. Aslında harika bir hediye. Open Subtitles إنها هدية زفاف في الواقع، أخرجي الأفضل لهم
    Yapma şunu. Bu bir hediye. Çıkar üstünü. Open Subtitles الآن لا تكن كذلك , إنها هدية اخلع ملابسك
    Harika bir hediye. Onlara şampanya alacağını düşünmüştüm. Open Subtitles إنها هدية رائعة ،إعتقدت أنك ستحضر لهم شمبانيا
    Bu da tanrılardan bir armağan. Kılıç ve miğfer gibi. Open Subtitles إنها هدية أخرى من الآلهة مثل السيف والخوذة
    İlk mankenlik kazancımla, kendime aldığım bir hediyeydi. Open Subtitles إنها هدية اشتريتها لنفسي بأول راتب من عرض الأزياء
    Bu ekstradan bir hediye. Ben yokken kendine iyi bakman için. Open Subtitles إنها هدية إضافية حتى تبدين جميلة بينما لست هنا
    Çocuk için bir hediye aldım. Ona biraz kötü davrandığımın farkındayım. Open Subtitles إنها هدية للطفل , اعرف اني كنت قاسيا عليه
    Çinliler'den bir hediye. Hesaplarda bize yardımcı olabilir. Open Subtitles إنها هدية من الصينيين سيساعدنا في السجلات
    Casusluk arkadaşlarından bir hediye, değil mi? Open Subtitles إنها هدية , من اصدقاء الوكالة أليس كذلك؟
    İstediğimiz tek şey bu ve bizim için yaptığın bu şey bir hediye gibi. Open Subtitles إنه كل ماأردناه وماتفعلينه لنا, حسنا إنها هدية رائعة
    Güzel bir hediye. Kabzası inci işlemeli, nadide bir parça. Open Subtitles إنها هدية رائعة , مقبض لؤلؤي طراز جامعي الأسلحة
    Ev için ortak bir hediye mesela su ısıtıcısı gibi. Open Subtitles إنها هدية مشتركة للمنزل، مثل سَخَّان الماء
    Sürekli verdiğin bir hediye. Open Subtitles إنها هدية لكي حافظ على العطاء أنتي محقة ، لقد كان خطأي
    Bana sağladığın hayata eşit düzeyde bir hediye. Open Subtitles إنها هدية مساواة الحياة التي منحتني إياها.
    Benim doğum günüm için annem bir hediye verdi. Open Subtitles إنها هدية قدمتها امي لي في يوم عيد ميلادي
    Hayır. Herkes için sadece tek bir hediye. Open Subtitles لا، إنها هدية واحِدة يَـتشاركها الجَميع.
    Ben ve seni bunu takarken görenler için de bir hediye. Open Subtitles إنها هدية لي أيضاً ولكل شخص عليه رؤيتك ترتديها
    Ona iş ve kalacak yer vermenizin ve torunlarıyla vakit geçirmesine izin vermeniz karşılığında bir hediye. Open Subtitles إنها هدية منه لإعطائكم له وظيفة, ومكان ليعيش به . ولسماحكم له بالاهتمام بالأطفال
    Bu bir armağan ve büyük bir sorumluluktur. Open Subtitles إنها هدية ومسؤولية ضخمه
    Muhteşem bir armağan. Open Subtitles إنها هدية رائعة
    Bu saat, yıllar önce ona verdiğim rezil bir hediyeydi. Open Subtitles هذه الساعة إنها هدية جرادي أعطيتها لجرادي منذ سنوات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus