Civardaki her şeyi yiyorlar ve yiyecek bulmak güçleşiyor. | Open Subtitles | إنهم يأكلون كل شيء في الجوار، لذا فإيجاد الطعام سيكون صعبا. |
Dedemleri ziyaret ediyorum, koca göğüs sandviçlerden yiyorlar. | Open Subtitles | أذهب لزيار جدي و جدتي، إنهم يأكلون شطائر لحم ضخمة. |
Dedemleri ziyaret ediyorum, koca göğüs sandviçlerden yiyorlar. | Open Subtitles | أذهب لزيار جدي و جدتي، إنهم يأكلون شطائر لحم ضخمة. |
Sperm içen ibneler... Tamam, alacaklar! | Open Subtitles | إنهم يأكلون حتى حزم الحطب انهم يحصلون على كل شيء .. |
Sperm içen ibneler... Tamam, alacaklar! | Open Subtitles | إنهم يأكلون حتى حزم الحطب انهم يحصلون على كل شيء .. |
Uğur böceği en tehlikelileri arasındadır. Üstelik, yaprak bitlerini yiyorlar da. | Open Subtitles | الدّعاسيق أحد أخطرها، إنهم يأكلون المنّ. |
Bütün et yenilecek. İğrenç iç organları da yiyorlar. | Open Subtitles | سيُأكل الطعام كله، إنهم يأكلون أعضاءً داخلية مقززة أيضاً، |
Pencerelerin etrafındaki silikon fitilleri yiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأكلون الأقفال السيليكونية حول النافذة |
Beyin yiyorlar. Anneninki ve erkek arkadaşınınki dâhil! | Open Subtitles | إنهم يأكلون الرؤوس مثل ما حدث لوالدتك وصديقك |
Konuşmuyorlar. Düşünmüyorlar. İnsanları yiyorlar. | Open Subtitles | حسنا هم لا يتكلمون و لا يفكّرون إنهم يأكلون البشر و يقتلونهم |
17.30'da orada olmalıyız. Erken yiyorlar. | Open Subtitles | يجب أن نكون هناك في حدود الساعة 5,30 إنهم يأكلون مبكراً |
Yani, artık birlikte yemek yiyorlar etimi kesmesine izin vermiyorum diye. | Open Subtitles | إنهم يأكلون وجبات معا الاني يجب أن أبقي معه |
Böcek yiyorlar, dostum. | Open Subtitles | الصراصير حيّة إنهم يأكلون الحشرات، يا صاح |
Amcamın yemeklerini yiyorlar. Kendi yemeklerini getirmeliydiler. | Open Subtitles | إنهم يأكلون طعام عمي يجب أن نجلب طعامنا |
Çekirge de yiyorlar. Tut onu! Afrika'da ne arıyorsun? | Open Subtitles | إنهم يأكلون الجنادب أيضا، خذي، أمسكيه |
Ben zaten ormandayım, baksana etrafına insanlar böcek falan yiyorlar... | Open Subtitles | - أنا في الأدغال، انظر حولك - إنهم يأكلون الصراصير، أو أيـّاً كانت |