| Bizi görmek istiyorlar. Seni ya da Mahtob'u hiç görmediler. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يرونا لم يقابلوك انت و ماهتوب |
| Hayır. Prens Ali'yi sultan yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | .لا. إنهم يريدون أن يجعلوا الأمير على سلطان |
| Bir ziyaret için bizim Memphis'e uçmamızı istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن نطير بنا إلى ممفيس لزيارة بسيطة |
| Bu gece bizi yemeğe götürmek istiyorlar! | Open Subtitles | إنهم يريدون أن تأخذنا لتناول العشاء الليلة. |
| İstilacılar ışığa dayanıklı değiller güneşi kapatmak istiyorlar ki böylece ebedi karanlıkta yaşayabilsinler. | Open Subtitles | الغزاة هي ليلى. إنهم يريدون أن تمحو الشمس حتى يتمكنوا من العيش في ظلمة دائمة. |
| Güneşi kapatmak istiyorlar ki böylece ebedi karanlıkta yaşayabilsinler. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن تمحو الشمس حتى يتمكنوا من العيش في ظلمة دائمة. |
| Efendim, nereye gideceklerini bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | سيدي إنهم يريدون أن يعرفوا إلى أين هم ذاهبون |
| Sizi, koruyucuları olduklarına inandırmak istiyorlar, ama değiller. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن تعتقدوا أنهم حماتكَ ، ولكنهم ليسوا كذلك |
| En azından kaderlerini kendileri belirleyebilmek istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يكونوا على قدرة بالاختيار |
| Onlar da bilmek istiyorlar, doğru mu yalan mı? | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يعرفوا وانا كنت أريد أن اوضح الأمور لهم بصراحة |
| Bir dünya şampiyonuyla el sıkışmak istiyorlar imzalı fotoğrafını almak, fotoğraf çektirmek? | Open Subtitles | إنهم يريدون أن تصافح بطل العالم, يحصلون على التوقيع الشخصي, يلتقطون صورة, هاه؟ |
| Bunlar, biz Ortodoksları Katolik Latinlerin kölesi haline getirmek istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يجعلوا الشعب الأورثوزوكسى.. عبيدا للكنيسة الكاثوليكية. |
| Bunlar, biz Ortodoksları Katolik Latinlerin kölesi haline getirmek istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يجعلوا الشعب الأورثوزوكسى.. عبيدا للكنيسة الكاثوليكية. |
| Herkes senin elinden silahı almaya çalışıyor. Bu insanlar... Evcilik oynamak istiyorlar. | Open Subtitles | الجميع يحاول أنتشال المسدس من يديك هؤلاء الرفاق، إنهم يريدون أن يشعروا أنهم في موطنهم |
| Arkadaşlarını görmek istiyorlar ve biz de göreve başladığından beri eve hiç gitmedik. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يروا أصدقائهم ولم نذهب إلى منزلنا منذ تنصيبك |
| Bana yarın başka bir yalan testi yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يعرضونى على جهاز كشف الكذب مرة اخرى غداً |
| Will, sadece her şeyin yolunda olduğunu bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يعرفوا وحسب إن كان عملهم يسير بشكل صحيح. |
| Dinle kanıtların paketlenip, acilen gönderilmesini istiyorlar. | Open Subtitles | اسمع، إنهم يريدون أن تجمع الدلائل في صنادق وأن يتم تسليمها على الفور |
| Devletin hukuki yaptırım gücünü uygulanamaz hale getirmek istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن تشل تماما قدرة الحكومة على فرض القانون |
| Bizi daha güzel bir yere götürmek istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن تأخذنا بعيدا إلى مكان أفضل. |