| Yön bulmak için dijital harita ve ultrasonik sensör kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون الخرائط الرقمية للتنقل واجهزة الاستشعار بالموجات الفوق الصوتية |
| Bir tekne denize açıldığında ya da avlandığında otomatik olarak tanımlayan ve uydu konumlandırması yapan bir teknoloji kullanıyorlar, buradaki beyaz noktalar. | TED | إنهم يستخدمون موقع القمر الصناعي وتقنية آلية ليحددوا بشكل آلي إن كان القارب يبحر فحسب أم يصطاد، وهي تلك النقاط البيضاء هنا. |
| Taşlara yağ sürmek için yaşlıları kullanıyorlar Prensim. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون العجائز منهم لتشحيم الأحجار سيدي الأمير |
| Taşlara yağ sürmek için yaşlıları kullanıyorlar, prensim. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون العجائز منهم لتشحيم الأحجار سيدي الأمير |
| Bu boyuttakileri genellikle konsolosluk önünde kullanırlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون هذه الأشياء الأماكن القريبة من السفارات |
| Seni aldatmak için dillerini kullanıyorlar. Zehir dudakları üzerinde. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون ألسنتهم لخداعك سُّمُّ الثعابين فوق شِفاههم |
| Zehirli boş çöplükleri kapatmak için şeker paketleri kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون أغلفة حلوى شعر البنات لاخفاء مكان للنفايات السامة |
| Onun telefonunu kullanıyorlar. Onları izleyemeyiz. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون هاتفها ، لا يمكننا متابعتهم |
| Toksinleri işleme sokmak için güneş enerjisi kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون الطاقة الشمسية لتسخين السموم |
| Balıkları bulmak ve yakalamak için futbol sahası büyüklüğünde tekneler ve gelişmiş elektronik gereçler kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون مصنع قوارب الصيد التي بحجم ملاعب كرة القدم ومعدات الكترونية متطورة لتعقب وصيد الأسماك. |
| Yayınlarını izlenilmez yapan bir teknoloji kullanıyorlar ayrıca hükümetin ve ekonominin komuta ve kontrol işlevlerini devre dışı bırakmadan interneti de kesemeyiz. | Open Subtitles | ,إنهم يستخدمون تقنية تجعل ما يفعلون لا يمكننا تعقبه ولا يمكننا إغلاق الانترنت بما يعطل |
| Kurtarma ekiplerini tuzağa düşürmek için telsizlerinizi kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون مذياعكم ليقودوا فرق الإنقاذ للكمائن |
| Böyle işler için çok farklı adamlar kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون الكثير من الرجال المختلفين من أجل مهمة كهذه |
| Yok olmuş. Ve onun vücudunu karbon kaynağı olarak kullanıyorlar. | Open Subtitles | بل مُلتَهم، إنهم يستخدمون جسده كمصدر للكربون |
| NASA tarafından tasarlanan dondurucu soğuklara dayanıklı bir kamera kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون كاميرا تم صناعتها في ناسا ومصممة لتتحمل درجات حرارة التجمّد |
| Daha önce hiç duymadığım bir tür lehçe kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون أحدى اللهجات التي لم يسبق لي أن سمعتها |
| Asansörü, özel işleriyle inip çıkmak için kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون المصعد وكأنّه مصعدهم الشخصي. |
| Üçüncüyü para transferi için kullanıyorlar. | Open Subtitles | قالت أنها توقع على ثلاثة وثائق كلّ أسبوع إنهم يستخدمون الوثيقة الثالثة لنقل المال |
| Çocukları kullanıyorlar çünkü neden olmasın ki? | Open Subtitles | إنهم يستخدمون الأطفال لأنهم.. ولماذا لا؟ |
| İnsanlar bu şekilde yapmaz. Merdiveni kullanırlar. | Open Subtitles | الناس لا يقومون بذلك إنهم يستخدمون السلالم |
| Sasuke! Onlar su clonlarını kullandılar , Simdi | Open Subtitles | ساسكي, إنهم يستخدمون نسخ الماء |