| Amfiyi 950 volta ayarlamamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | إنهُ يقول أن نجعل درجةَ الموصل على 950 فولت |
| Bana ne yapmam gerektiğini söylüyor ve en kötü kısmı da söylediğini yapmak istiyorum. | Open Subtitles | إنهُ يقول لي ما يجب علي فعله و.. و, وأسوأ جزء هو؟ أريد أن أفعل ما يقوله لي. |
| Arkadaşlarımın beni geri kabul edeceklerini söylüyor. | Open Subtitles | إنهُ يقول أن أصدقائي سيُعيدوني إليهم |
| Taklitçi olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | إنهُ يقول أنكَ لستَ المُجرم المُقلد. |
| Senin de bir mağdur olabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | إنهُ يقول أنكَ ربما تكون ضحية أيضاً. |
| Yaklaşık bir saat kadar süreceğini söylüyor. | Open Subtitles | إنهُ يقول إنها ستكون، تقريباً، ساعة. |
| Dövüş zevkli olsun diye öyle söylüyor. | Open Subtitles | إنهُ يقول ذلك ليجعل القتال أكثر متعة. |
| - Doğruyu söylüyor. | Open Subtitles | - إنهُ يقول الحقيقَة، فقط نُلاكِم سيدي |
| Hayır, doğruyu söylüyor. | Open Subtitles | لا ، إنهُ يقول الحقيقة |
| Celeste'nin Arjantinli olduğunu çünkü "Dulce de leche'yi onların icat ettiği söylüyor. | Open Subtitles | حسناً ، إنهُ يقول أن (سيلست) يجب أن تكونَ من الأرجنتين لأنهم إخترعوا (دولس دي ليتشيه) |
| Ona şans getirdiğimi söylüyor. | Open Subtitles | إنهُ يقول أنني أُجلبَهُ الحظ. |