| Tabii ki Benim ortak. Yeni bir şeyler var mı? | Open Subtitles | بالتأكيد إنه أنا أيها الشريك ألا توجد أخبار بعد ؟ |
| Onlar tanıdığım insanlar, onlar Benim arkadaşlarım ve ailem Bu bizim topluluğumuzun çoğunluğu, bu sizsiniz, bu Benim. | TED | هؤلاء هم الأشخاص الذين أعرفهم، هؤلاء أصدقائي وعائلتي، هؤلاء هم غالبية مجتمعنا، إنه أنا وأنت. |
| Edecektin. Onun bununla hiç alakası yok, bunun sebebi Benim! | Open Subtitles | كنت ستفعلين هذا الآن لا دخل لها بهذا ، إنه أنا |
| Edecektin. Onun bununla hiçbir alakası yok, bunun sebebi Benim! | Open Subtitles | كنت ستفعلين هذا الآن لا دخل لها بهذا ، إنه أنا |
| Evet, Benim. Burada kaldık. Lütfen kovayı yollayın. | Open Subtitles | نعم، إنه أنا نحن عالقون هنا رجاء إرمي لنا الدلو |
| Benim. Dolaşıyordum. Son zamanlarda seni aramadığımı biliyorum. | Open Subtitles | إنه أنا , أجوب الأرجاء لم أتصل بكِ مؤخراً |
| Dürüst birini arıyorsan işte o Benim, | Open Subtitles | نعم أنت تبحث عن الرجل الصادق إنه أنا لن أقودك إلى الخطاً |
| - Benim, Tenten. - Yaşıyor! | Open Subtitles | إنه أنا, تـــــن تـــــن على قيد الحياة؟ |
| Benim, senin moruk. 20 $'ı aldın mı? | Open Subtitles | إنه أنا والدك العجوز هل أخذت العشرين دولار؟ |
| - Korkma, Pithus. Benim, Herkül. - Adımı nerden biliyorsun? | Open Subtitles | إنه بخير، بيثاس إنه أنا هرقل كيف تعرف اسمي؟ |
| Carmine, Benim, Will. hatırladın mı, anaokuluna birlikte gitmiştik. | Open Subtitles | عندما أنتهى منهم فستكون التالى كارمن, إنه أنا ويل. تتذكر عندما ذهبنا إلى روضة الأطفال سوية |
| Takip etmen gereken kişi Benim. İstediğin Benim. | Open Subtitles | ,أنا الذى لُحق بى إنه أنا الذى تريدينه, ؟ |
| Settimia hala öldü. Benim, Meadow. | Open Subtitles | يا جدتي , العمة سيتميا ميتة , إنه أنا مادو |
| Tamam, Benim! Köstebeklikten hoşlanıyorum. Kendimi büyük hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | حسناً ، إنه أنا ، لا أستطيع مقاومة ذلك إنني أحب الوشاية ، فهي تشعرني بأنني رفيع المقام |
| İsa aşkına, Tehlikede olan Benim kıçım senin ki değil tabii. | Open Subtitles | اللعنة, إنه أنا المُعَرَضْ للخطر و ليس أنت |
| Hey, moruk Benim, şehre şimdi döndüm. | Open Subtitles | مرحبا يا رجل, إنه أنا إممم, لقد عدت لتوي إلى البلدة |
| Evet, Benim. Yemek getirdim. Kızarmış tavuk parçaları. | Open Subtitles | نعم , إنه أنا , لقد أحضرت العشاء قطع الدجاج المقلية |
| Ruthie, Benim, bu saatte aradığım için özür dilerim ama bir iyilik isteyeceğim. | Open Subtitles | أهلا , روثي إنه أنا , أنا آسفه لإتصالي في هذا الوقت المتأخر ولكني أحتاج إلى خدمتك |
| Ona karşı dürüst olmak istersin ve ona bu Benim senin aradığın kişi Benim. | Open Subtitles | عليك أن تكون صادقاً مع هذا الشخص وتقول له إنه أنا أنا الذي كنت تبحث عنه |
| Benim, Ned. Belki hiçbir şeydir, belki her şeydir. | Open Subtitles | إنه أنا نيد،ربما لم يكن خسارة،ربما كان شيئاً |