| - Ona ihtiyacımız var. Altının nerede olduğunu, sadece o biliyor. | Open Subtitles | نحن نحتاج إليه إنه الوحيد الذي يعرف مكان الذهب |
| Saç tıraşı böyle olan sadece o ve arkadaşı vardı. | Open Subtitles | هه، أنا ألاحظ شعور الناس إنه الوحيد هو أصدقاءه من كان يقص شعره كذلك |
| Kik öyle dedi. Aslında senin hazır olmadığını söyleyen bir tek o vardı. | Open Subtitles | فى الواقع ، إنه الوحيد الذى قال بأنك لست مستعدة لذلك بعد |
| Bir tek o bunu durdurmaya çalıştı ama reddedildi. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذى حاول منع ذلك و لكن تم تجاوزه |
| Sörfçü'yü kurtarmalıyız. Sahip olduğu gücü anlayabilen tek kişi o. | Open Subtitles | علينا أن نحضر المتزلج , إنه الوحيد الذي يفهم قوته |
| Bilgisayarında gizli istihbarat belgeleri olup geçen hafta öldürülen sadece o. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي قُتل الأسبوع الماضي و موجود وثائق سرية على حاسوبه |
| Onun buraya gelmesini sağla. Bana sadece o yardım edebilir. | Open Subtitles | احضريه إنه الوحيد الذى يمكنه مساعدتى |
| Son zamanlarda sadece o güncellenmiş. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي تمّ تحديثهُ مؤخراً |
| Lucifer'i durduracak kişi o. sadece o yapabilir. | Open Subtitles | إنه الوحيد القادر على إيقاف (لوسيفر الشخص الوحيد |
| Hansen'ın peşindekilerin kim olduğunu sadece o biliyor. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي يعرف من" "(يُريد القضاء على (هانسن |
| sadece o biliyordu. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي يعرف. |
| Resme bulaşan ilaca temas eden bir tek o vardı. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي يتعامل مع العقاقير التي تملأ الصورة |
| Başrol için gerekli karizmaya ve yeteneğe bir tek o sahip. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي لديه الجاذبية والجرأة ليقوم بالدور الرئيسي |
| Eski çevremde benimle konuşan bir tek o kaldı. | Open Subtitles | إنه الوحيد من دائرتي الذي مازال يتحدث إلي. |
| Uçak sahibi olan bir tek o var. Psikiyatrik nedenler. | Open Subtitles | ـ إنه الوحيد الذي يملك طائرة ـ أسباب نفسية؟ |
| Bizim dışımızda Nordberg'in yaşadığını bilen tek kişi o. | Open Subtitles | إنه الوحيد سوانا الذى عرف أن نوردبرج ما زال حيا |
| Ulusları birbirine düşürüp bütün ağır işleri yapacak olan oydu. | Open Subtitles | إنه الوحيد القادر على نشب الحروب بين قوم و قوم و القيام بكل الأعمال الثقيلة |