| Bu benim görevim. Hem Tanrı'ya karşı hem de ülkeye. | Open Subtitles | إنه واجبي للرب و الدولة |
| Bu benim görevim Sayın Başkan. | Open Subtitles | إنه واجبي يا سيدي الرئيس |
| Vaftiz anne olarak çocuğu şımartmak benim işim. | Open Subtitles | ، إنه واجبي كعرّابة أن أدلل الطفل |
| benim işim, benim görevim. Durdurmak ahlaki görevim. | Open Subtitles | وهو عملي, إنه واجبي أن اوقف هذا |
| Bunun görevim olduğunu düşündüm. Ama yine de keyfim kaçtı. | Open Subtitles | إنه واجبي بالرغم من أنك أفسدت سعادتي |
| Bunun görevim olduğunu düşündüm. Ama yine de keyfim kaçtı. | Open Subtitles | إنه واجبي بالرغم من أنك أفسدت سعادتي |
| Bunlara uymalıyım, benim görevim bu. | Open Subtitles | . يجب أن أنفذها ، إنه واجبي |
| , Şef o söz etmeyin. Bu benim görevim. | Open Subtitles | لا تهتم لذلك إنه واجبي |
| Bu benim görevim. | Open Subtitles | إنه واجبي |
| Bu benim görevim. | Open Subtitles | إنه واجبي |
| Bu benim görevim. | Open Subtitles | إنه واجبي |
| Bu benim görevim. | Open Subtitles | إنه واجبي. |
| Bir yemin ettim. O yüzden insanları iyileştirmek benim işim. | Open Subtitles | لقد أقسمت، لذا إنه واجبي أن أعالج الناس |
| Bu benim işim, Majesteleri. | Open Subtitles | إنه واجبي , سيد |
| Kanımızın saf kalması benim işim. | Open Subtitles | إنه واجبي أن أبقي دمنا صافياً |
| Ama sen göreceksin, benim görevim bu. | Open Subtitles | لكن إذا كنت ذاهبا,إنه واجبي |
| Benim görevim bu. | Open Subtitles | نعم... إنه واجبي. |