| Başkandan para alıyor ve hayatını bundan kazanıyor. | Open Subtitles | إنه يأخذ التمويل من رئيس البلدية لكي يعيش منه |
| Gençlerimizin en iyilerini alıyor, yuvalarından kopartıp, onları ailelerine düşman ediyorlar. | Open Subtitles | إنه يأخذ أفضل أولادك بعيداً عن منازلهم ويقلبهم ضد عائلتهم |
| Herşeyi dalgaya alıyor. Özgüvensizliğini gizlediğini sanıyor. | Open Subtitles | إنه يأخذ كل شيء كأنه مزحة معتقداً أنه بذلك يخفي عدم راحته |
| Yani bir insanı ailenle tanışmaya hazırlamak altı ay ve üç gününü mü alıyor? | Open Subtitles | إذًا ، إنه يأخذ 6 أشهر و 3 أيام لتحضير شخص ما لمقابلة العائلة ؟ |
| O bu masum liseli kızdan para alıyor. | Open Subtitles | إنه يأخذ المال من فتاة بريئة في الثانوية |
| - Olmaz, tüm ilaçlarımızı alıyor. Malımızın yarısını alacaklarını söylemişlerdi. | Open Subtitles | كلّا، إنه يأخذ كل أدويتنا، وقد قالوا إنهم سيأخذون نصفها فقط. |
| Bağcığını çözmek uzun zaman alıyor tüm gece uğraşabilirsin. | Open Subtitles | إنه يأخذ وقتا طويلا ... سنَكُونُ هنا طوال الليل. |
| O hikayeyi çok ciddiye alıyor. | Open Subtitles | إنه يأخذ القصّة على محمل الجدّ |
| "Çıkarıyorum, bebeğim. Kondom varken boşalmak zaman alıyor." | Open Subtitles | "سأسحبه خارجاً عزيزتي إنه يأخذ وقتاً طويلاً ليأتي مع المطاط" |
| - Yine paramı alıyor. Hayır. Bana borcunu ödüyorsun, seni yalancı paçoz. | Open Subtitles | إنه يأخذ مالي مجددا - لا، أنت تردين دينك - |
| Seni örnek alıyor. | Open Subtitles | إنه يأخذ طبائعك |
| O onların canlarını alıyor, ruhlarını alıyor... | Open Subtitles | إنه يأخذ أرواحهم أرواحهم |
| Yüzme dersi alıyor. | Open Subtitles | إنه يأخذ دروساً في السباحة |
| O asker, kadından suyu alıyor. | Open Subtitles | إنه يأخذ الماء عنوة من تلك المرأة! |
| O asker, kadından suyu alıyor. | Open Subtitles | إنه يأخذ الماء عنوة من تلك المرأة! |
| Şan dersleri alıyor tamam mı? | Open Subtitles | إنه يأخذ دروس غناء, حسناً؟ |
| Her şeyden vergi alıyor. | Open Subtitles | ..... إنه يأخذ الضرائب لأي شيء |
| Tamam, yani, o alıyor, uh, Prednisone'unu saat 11'de ve 2'de, ve eğer herhangi bir nedenle evde olmazsam 5'e kadar. | Open Subtitles | حسناً، إنه يأخذ دواء (بريدنيوسون) الساعة 11 و 2 تماماً ولسبب ما أنا لم أعد الساعة الخامسة |
| Açılması biraz zaman alıyor genelde. | Open Subtitles | إنه يأخذ بضع ثواني |
| Sakin ol Alan, sadece ölçülerini alıyor. | Open Subtitles | -لابأس الأن , إنه يأخذ المقاسات |