| Hergün Dışarı çıkıyor, biliyor musun? | Open Subtitles | إنه يخرج كثيراً ، كما تعلم. |
| Onu görebiliyorum. Dışarı çıkıyor. Bu o. | Open Subtitles | ـ هذا هو ـ إنه يخرج |
| - Doyle, konuş benimle. - Şimdi Dışarı çıkıyor. | Open Subtitles | دويل)، تحدث معي) - إنه يخرج الآن - |
| Şimdi ayırıyorum efendim. 80 dereceden Geliyor. | Open Subtitles | إنه يخرج منها الآن يا كابتن خط سيره 80 درجه الآن |
| Şu an Los Angeles hava istasyonundan bilgiler Geliyor. | Open Subtitles | إنه يخرج من جهاز الطباعة " من أحوال طقس " لوس أنجليس |
| Bu içindekileri en kötü, en bencil kısımları çıkarıyor. | Open Subtitles | وهذا يخرج.. إنه يخرج الأجزاء الأسوء والأكثر أنانيه |
| Hey, çıkıyor. Dışarı çıkıyor. | Open Subtitles | إنه يخرج |
| Dışarı çıkıyor. | Open Subtitles | إنه يخرج |
| Frank bu, Dışarı çıkıyor! | Open Subtitles | هذا (فرانك)، إنه يخرج |
| Dışarı çıkıyor. | Open Subtitles | إنه يخرج. |
| Dışarı çıkıyor! | Open Subtitles | إنه يخرج! |
| Dışarı çıkıyor! | Open Subtitles | إنه يخرج! |
| Sanmıyorum! Geliyor. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك، إنه يخرج |
| - Geliyor! - Ikın, ıkın. | Open Subtitles | إنه يخرج إدفع , إدفع |
| Dur hele, Geliyor bak. | Open Subtitles | مهلاً، إنه يخرج ثانية |
| Çok fena Geliyor! | Open Subtitles | إنه يخرج من أنفك |
| - Tamam, Geliyor. - Geliyor! Geliyor! | Open Subtitles | حسنا, إنه يخرج يخرج |
| O gerçekten insanların içindeki iyiyi ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | إنه يخرج أحسن ما بالنّاس. |
| Fıçıları dışarı çıkarıyor. | Open Subtitles | إنه يخرج صناديق القمامة. |
| Silahını çıkarıyor. | Open Subtitles | .... إنه يخرج مسدسه |