| Parmaklarındaki sorunu gizleyen bir eldiven giyiyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي قفاز مبطن لإخفاء اصابعة المبتورة |
| Onu bulmak kolay olacaktır, çok süper bir kazak giyiyor. | Open Subtitles | سيكون إيجاده أمرا سهلا إنه يرتدي كنزة رهيبة |
| Geçen noel aldığım şortu giyiyor. - Yakışmış. - Tamam. | Open Subtitles | إنه يرتدي ذلك السروال القصير الذي أحضرته له في الكريسماس، يبدو جميلاً عليه |
| Basında acıyı şiddetlendirecek çok kirli gri büyülü bir şey takıyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي خرقة بالية مدماة معصوبة حول رأسه كي تخفف الألم |
| Güneş gözlüklerini takıyor ve etrafta boynundakilerle şıkır şıkır dolaşıyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي نظاراته الشمسية مع تلك الحلي على رقبته |
| Üşüyor. Islanmak üzere. Mayosunu giymiş, elinde havlusu. | TED | إنه يشعر بالبرد، إنه بصدد أن يتبلل. إنه يرتدي رداء للسباحة، حصل على منشفة. |
| içlerinden biri GI Joe elemanı gibi çok sağlam kurşun geçirmez yelek ve askeri botlar falan giyiyor kamyonet yüksekte başka bir para aracı buluruz söförü şişko ve boktan olan | Open Subtitles | أحدهم يشبه "جي آي جو" إنه يرتدي الدرع فوق ملابسه و يدخل بنطاله في حذاء الجيش الشاحنه لا تتعدي إرتفاع الخصر |
| Mermi kemeri takmış. Rambo kılığında. | Open Subtitles | إنه يرتدي حزام الذخيرة إنه متنكر في شكل "رامبو". |
| Köylü gibi giyinmiş. | Open Subtitles | إنه يرتدي ملابس كـ المسنين آسف |
| Gizli bölmeleri olan bir pantolon giyiyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي بنطالاً إضافياً يحتوي على الحيز المخفي |
| Hep şu pis ceketini giyiyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي هذا الجاكيت اللعين دائما ً |
| Bak, mavi şort giyiyor. | Open Subtitles | انظري، إنه يرتدي سروالاً قصيراً أزرق |
| Kutsal Spitz aşkına! Daracık bir Speedo mayo giyiyor. | Open Subtitles | يا إلهي, إنه يرتدي زي سباحة سبيدو الضيق |
| Önünde buldog olan bir tişört giyiyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي قميصاً ذو كم قصير عليه صورة كلب "بولدوغ" من الأمام |
| Puşi takıyor ama alt köşelerini saç bantına sokmuş. | Open Subtitles | إنه يرتدي كوفية، ولكن الأركان السفلية لديه مطوية بداخل عمامته. |
| Haydi. Herif kolostomi torbası takıyor ve yetişkin bezi bağlıyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي كيس فغرة القولون وحفاضات |
| O beyaz şapkayı da takıyor, değil mi? | Open Subtitles | إنه يرتدي تلك القبعة البضاء، أليس كذلك؟ |
| - Donanma kol düğmeleri takıyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي أزرار أكمام تابعة للبحرية |
| Doğum günü kıyafetini giymiş. Mutlu yıllar, Lucas! | Open Subtitles | إنه يرتدي حلة عيد ميلاده، عيد ميلاد سعيد! |
| Doğru renkleri ve kıyafetleri giymiş. | Open Subtitles | إنه يرتدي الألوان الصحيحه و كل شيئ |
| Çelik yelek giymiş. | Open Subtitles | إنه يرتدي درع واق |
| Kulak takmış boynuna. | Open Subtitles | إنه يرتدي آذان؟ |
| Köylü gibi giyinmiş. | Open Subtitles | إنه يرتدي ملابس كـ المسنين آسف |