"إنّي أحبّ" - Traduction Arabe en Turc

• seviyorum
• bayılıyorum

Hayır, sadece soğuk çikolata seviyorum.
إنّي أحبّ فحسب عندما تكون الشوكولاته باردة.

Burada olmam o kadar da garip değil. Dövüşmeyi seviyorum ve burası da dövüşün mabedi.
الأمر واضح، إنّي أحبّ القتال، وهذا موئل للقتالات.

Tanrım, bu köpeği gerçekten seviyorum ama belki de yan evde daha mutlu olur.
رباه، إنّي أحبّ بصدق هذه الكلبة لكن ربما سوف تكون أسعد بالمنزل المجاور

Düşmanlarımın gözümün içine bakıp öfkemin derinliğini görmesini seviyorum.
إنّي أحبّ أن ينظر أعدائي في عينيّ ويرون عمق غضبي.

Yalan söylediğini şimdiden anladım. Buna bayılıyorum.
أعلم أنّكَ تكذب، إنّي أحبّ مذاقها.

Tanrı'nın bana verdiği hayatı seviyorum.
إنّي أحبّ هذه الحياة التي وهبني إياها الربّ

Bunu yapamam. Oğlumu seviyorum.
لا أستطيع فعل ذلك إنّي أحبّ ذلك الطّفل

Ne harika... Gerçekten bu ifadeyi seviyorum.
ياللروعة، إنّي أحبّ هذه النظرة حقّاً.

Pizza dağıtma işini seviyorum aslında.
إنّي أحبّ توصيل البيتزا نوعاً ما.

En çok orjinal kostümü seviyorum.
إنّي أحبّ الزيّ الأصلي أكثر من غيره.

Yeni evimizi çok seviyorum. Seni de çok seviyorum.
إنّي أحبّ بيتنا الجديد، وأحبّك.

Demek istediğin buysa, evet, işimi seviyorum.
{\pos(192,230)}.إنّي أحبّ عملي إنّ كان هذا مقصدكَ

Kardeşimi seviyorum.
إنّي أحبّ اختي، وأحبّ حذاءها.

Sadece kurcalamayı seviyorum.
إنّي أحبّ العبث.

Yaptığım şeyi seviyorum.
إنّي أحبّ ما أقوم به.

Evet, lanet olası yeri çok seviyorum!
إنّي أحبّ ذلك المكان اللعين!

Evet. İşimi çok seviyorum.
إنّي أحبّ عملي .

Cal'ı seviyorum.
إنّي أحبّ (كال).

Tanıştığımıza memnun oldum, şirketinize bayılıyorum.
يسرّني لقاؤك، إنّي أحبّ شركتك.

Sonbaharda bu şehre bayılıyorum.
إنّي أحبّ هذه المدينة خلال فصل الخريف

Eliot, bu karakterlerle verdiğin kararlara bayılıyorum.
(إليوت)، إنّي أحبّ الخيارات التي تتخذها مع هذه الشخصيّة.