| Bizi şahsen ilgilendiren bir konuya hep daha çok ilgi duymaz mıyız? | Open Subtitles | ألسنا أكثر إهتماماً بشئ يعنينا شخصياً معاً ؟ |
| Senin ilgi duyduğun kızların hepsiyle yattığına göre, | Open Subtitles | بما أنه يعاشر كل فتاة تظهر إهتماماً بها، |
| En basitinden, dikkat ettiğimiz şeyleri hatırlıyoruz. | TED | في أبسط المستويات نحن تنذكر عندما نلقي إهتماماً |
| Her küçük kare yaklaşık 1 milyar dolar değerinde ve farkedersiniz ki ortada bulunan Nijerya'ya aşırı derecede dikkat veriyorum. | TED | كل مربع صغير يحتوي على ما يقارب المليار دولار، وترون بأنني أعير إهتماماً لنيجيريا الواقعة في المنتصف |
| Bayside'ta, ama ben Coral Sand Plajı'nda olanlarla ilgileniyorum. | Open Subtitles | على جانب الخليج لكنني أكثر إهتماماً بما حدث في شاطئ رمال المرجان |
| Sadece annemi sevdiği için benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | فلقد أبدىّ إهتماماً لأنه أحب أمي |
| Campbell iğneden korkuyor, Duck'ın umurunda değil. | Open Subtitles | كامبل يخاف من الإبر, وداكّ لا يبدي إهتماماً |
| Eğer derslere ilgi göstermeye başlamazsan hakkında rapor tutulacak. | Open Subtitles | إذا لم تُعر إهتماماً وتنتبه في هذه الحصة سوف ارفع تقرير بك |
| İlgi çekmeye yetecek kadar kanları yoktur. | Open Subtitles | هم ما عِنْدَهُمْ بما فيه الكفاية دمُّ إهتماماً. |
| Bu olayı ilgi gösterdiğinizi gördüğünde memnuniyetsizlik gösterecek birçok insan var burada. Bilmem anlatabildim mi? | Open Subtitles | هنـاكَ الكثير هنا ، ممّن لا يحبذوا حقيقة أنكَ توليّ إهتماماً لتلكَ القضية ، أتفهمنى؟ |
| Çünkü son zamanlarda sana yeterince ilgi gösteremediğimi fark ettim. | Open Subtitles | لأنني أدركت أني لم أعطيكِ إهتماماً كافياً مؤخراً |
| O zamanki sevgilim diziyi seviyordu ve ben de ilgi alanına yakın olmaya çalıştım. | Open Subtitles | خليلتي ذاك الوقت من المعجبات بالمسلسل وكنت أبدي إهتماماً بإهتماماتها |
| Eğer dikkat ederse ve gerçekten öğrenmek isterse. | Open Subtitles | عندما تُبدي إهتماماً وعندما تريد حقاً أن تعرف |
| Ama dediğim gibi, böyle şeylere dikkat etmem. | Open Subtitles | لكن كما ذكرت، لا أولي إهتماماً بتلك الأمور |
| Yaptıklarımız az dikkat çekiyorsa okulun en pis en istenmeyen, en göze batmayan tipleriyiz demektir. | Open Subtitles | لايوجد أحد يرعى إهتماماً لما نفعله،فنحن غير مرئيين. نحن غير مرغوب بنا ، نحن غير مرئيين فى هذه المدرسة. |
| Önümde dikkat etmem gereken çok şey var ve hepsi de iyi şeyler değil. | Open Subtitles | هذا صحيح, سيجذب إهتماماً زائداً إلي, وليس إهتماماً جيداً |
| Beni anlıyormusun, dikkat ettiysen orada yüzüme bir ton silah çevriliydi, ve Cabral çok açıktı. | Open Subtitles | أعني أنني لا أعرف إن كنت تعطي إهتماماً ولكنني أنا الشخص الذي كان هناك مع الأسلحة في وجهه وكابرال كان واضحاً جداً |
| Ben, daha çok senin ve FBI'ın hakkında ne dediğiyle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا أكثر إهتماماً فيما يتعلّق بشأنك وبشأن مكتب التحقيقات خاصتك. |
| Siz ve FBI hakkında yazılanlarla ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا أكثر إهتماماً فيما يتعلّق بشأنك وبشأن مكتب التحقيقات خاصتك. |
| Daha çok yedi ölümcül günahla* ilgileniyorum ben. | Open Subtitles | لعل الموبقات السبع هي أكثر ما أوليه إهتماماً |
| Onunla ilgileniyor. | Open Subtitles | لقد أظهر إهتماماً |
| Yöneticimiz Dr.Blake sizin dosyanızla yakından ilgileniyor. | Open Subtitles | مديرنا الد. (بليك) قد أولى إهتماماً خاصّاً لحالتكِ |
| Senin yüzünden geleceğimi buraya bağlamış olmam da umurunda değil. | Open Subtitles | ، و لا تعطي إهتماماً البتة بأن مستقبلي مقيد بهذه الفوضى و السبب أنت ؟ |