| - Buna dikkat et canım, ilgini çekecek. | Open Subtitles | اسمعي هذا يا عزيزتي، سوف يثير إهتمامكِ |
| Bastlara olan yoğun ilgini şimdi anlayabiliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني إدراك الآن إهتمامكِ في عائلة (باست). |
| Radyoculuk ilgini çekiyor mu? | Open Subtitles | هل الراديو يثير إهتمامكِ ؟ |
| İlginiz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على إهتمامكِ. |
| Endişen için teşekkürler ama iyiyiz. | Open Subtitles | نحن على ما يرام يا (أنجيلا)، أقدّر إهتمامكِ لكنّنا على ما يرام. |
| İlgilendiğin için teşekkür ederim ama birinin gelip beni haksız yere yerimden edeceğinden pek endişelenmiyorum. | Open Subtitles | أقدر لكِ حقاً إهتمامكِ لكن.. أنا لست قلق عند قدوم شخص واغتصابي |
| Hazır dikkatinizi ve ilginizi çekmişken size söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | بينما أخذتُ إهتمامكِ و تعاطفكِ هنالك شيء أود قولهُ |
| Hightower'ın bulunmasıyla ilgili ilgisizliğiniz çok tuhaf. | Open Subtitles | غريب... عدم إهتمامكِ في العثور على (هايتاور) |
| İlgini takdir ediyorum, Hugh. | Open Subtitles | أقدّر إهتمامكِ يا هوغ |
| Belki ilgini çekebilir. | Open Subtitles | قد يُثير هذا إهتمامكِ. |
| Beni Bay Pembe ile tanıştırmadan önce para dolu bir çanta ilgini çeker mi, diye sormak istiyorum? | Open Subtitles | أنتِ، إسمعي، قبل أن تعرفيني على ... السيد (بينكي) هناك لا أفترض بأنّه بإمكاني ... أن أثير إهتمامكِ بـ حقيبة مليئة بالمال أيمكنني؟ |
| Olivia'ya olan ilginiz için minnettarız. | Open Subtitles | نحن نقدر إهتمامكِ بـ (أوليفيا). |
| Endişen dikkate aldındı bil, Karen. | Open Subtitles | (سوف أضع إهتمامكِ فى الإعتبار يا (كارين |
| Çocukken tek ilgilendiğin şey böceklerdi. | Open Subtitles | حينما كنا صغاراً، كانت الحشرات هي الشيء الوحيد الذي يسترعي إهتمامكِ. |
| Birkaç saat önce, tek ilgilendiğin basın konferansındı, şimdi aniden,işini yapmakla ilgili endişelendin? | Open Subtitles | قبل ساعتين، كُلّ إهتمامكِ كان بمؤتمركِ الصحفي، والآن فَجْأة، هل أنتِ قلقة بخصوص القيام بعملكِ؟ |
| Eskiden dış görünüşünüze özen gösterirmişsiniz fakat buna da ilginizi yitirdiğinizden aynalardan kaçıyorsunuz. | Open Subtitles | إعتدت الإهتمام بمظهركِ ولكنك فقدت إهتمامكِ بهذا، لذا تتجنبين المرايا |
| Hightower'ın bulunmasıyla ilgili ilgisizliğiniz çok tuhaf. | Open Subtitles | غريب... عدم إهتمامكِ في العثور على (هايتاور) |