| O gün konuşmamız bittiğinde bana söylediği şeyi unutmayacağım. | TED | ولكنني لن أنسى أبداً ما أخبرني إياه عندما انتهينا من الحوار في ذلك اليوم. |
| Bir mesaj ile bana gönderdi bana verdi. | Open Subtitles | لقد أعطيتني إياه عندما أرسلته إلي مع الرسالة |
| İşe girdiğimde bana söyledikleri ilk şey, asla ve asla otelin seviyesini düşürecek şeyler yapmamamdı. | Open Subtitles | أول شيء أخبروني إياه عندما إستلمتُ تعييني كان أبداً, أبداً لا تخفض صوت الفندق |
| Baban bunu bana beni sevdiğini ilk söylediğinde vermişti. | Open Subtitles | والدك أعطاني إياه عندما أخبرني إنه يحبي في أول مرة |
| Anneme ben çocukken bana verdiği herşey için teşekkür etmek amacıyla bir şey gönderiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط سأرسل شيء لوالدتي لأشكرها على كل شيء أعطتني إياه عندما كنتُ طفلة |
| bu kadar basit değil seni ne kadar çok sevdiğimi görünce bana verdi ama pişmanım ne oldu ? | Open Subtitles | -بهذه البساطة ؟ -ليس بهذه البساطة أعطاني إياه عندما رأى كم أنا أحبك |
| Bu iş bitince, adamlarım bana verecek. | Open Subtitles | رجال سيعطوني إياه عندما ينتهي كل هذا |
| Ve... Para benim param. 25 yaşını geçtiğimde bana verdiler. | Open Subtitles | وهذا مالي، أعطاني إياه عندما بلغت الـ25 |
| Bu elbise artık bana ait değil. | Open Subtitles | لكني منحتك إياه عندما أنقذت حياتي! |