| "Bitmiştim. Nakledecek organ bulamadım. Ama Iris, ellerini üzerime koydu." | Open Subtitles | حسبت الأمر انتهى ولن أخضع لعملية الزرع في الوقت المناسب لكن إيريس وضعت يديها عليّ |
| Tamam, dinle. Şifacı. Adı Iris. | Open Subtitles | حسناً، اصغي إليّ، تلك المعالجة واسمها إيريس |
| Ve her yaz, Iris ziyaretimize gelirdi. | Open Subtitles | وكل الصيف، كنا الحصول على زيارة من إيريس. |
| Yüzbaşı Beck, Dolandırıcılık Şubesine transfer oldu ve Teğmen Iris Langlois, onun yerine şefliğe atandı. | Open Subtitles | الكابتن بيك التحق بقسم الأموال العامة والملازم إيريس لونجلوا ترقت لتحل مكانه في قسم الإدارة |
| Tanrıça Eris tarafından kaos yaratma amacıyla oluşturulmuştu. | Open Subtitles | صُنِعت بواسِطة الإلهة "إيريس" لتَنشر الخَراب. |
| Iris'in peşinden koşman pek normal değildi ve onun bundan haberi olmaması. | Open Subtitles | كانت الأمور غير طبيعية حقا معك متلهف بعد إيريس وكونها غير مدركين تماما. |
| Tamam, ben de seninle geliyorum, Iris. | Open Subtitles | نحن ستعمل جعلها. حسنا، أم، أنا قادم معك، إيريس. |
| Iris'i buradan uzak bir yere götürmen gerekiyor. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذ إيريس مكان ما بعيدا عن هنا. |
| Ama onu kurtarmak için kendi özgürlüğünü ve Iris'in hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | ولكن كنت خطر على حياتك و إيريس 'الحياة لإنقاذه. |
| Iris West'le iki kez öpüştük ve iki zaman çizgisini de silmeyi başardım. | Open Subtitles | لقد قبلت إيريس الغربية مرتين، ولقد تمكنت لمحو كل مرة من الوجود. |
| Iris, özel oturum yapmak yok odasında yabacılara izin vermez hatta bu bir sağlıkçı olsa bile... | Open Subtitles | إيريس لا تقوم بجلسات خصوصية ولا تسمح للأغراب بدخول غرفتها حتى لو كانوا مسعفين، لذا... |
| Iris'te disosiyatif kimlik bozukluğu mevcut. | Open Subtitles | إيريس لديها اضطراب الشخصية المنفصلة |
| Arkadaşın Iris'in Flash blogunu okudum ve kavga ettiğin her suç mahalline gittim. | Open Subtitles | قرأت صديقك إيريس " بلوق وظيفة على فلاش، وزرت كل مسرح الجريمة لكم قاتلوا في. |
| Iris bana bir şey vereceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال إيريس أن لديها شيئا بالنسبة لي. |
| Iris, bu akşam siz bir kahinsiniz. | Open Subtitles | إيريس ،أنتِ نبيّة اليوم |
| Merhaba, Iris. | Open Subtitles | مرحباً، أه إيريس |
| Iris'in bir yeteneği var. | Open Subtitles | إيريس تتمتع بموهبة |
| Iris, insanlara umut vermeye çalışıyor. | Open Subtitles | إيريس تحاول منح الناس الأمل |
| Iris, New York'a yerleşiyor. | Open Subtitles | إيريس تتجه إلى نيويورك. |
| Bu senin için biraz utandırıcı olmalı, Eris. | Open Subtitles | لابدوأنهذا يسببلكالإحراج. إيريس . |
| Bunların içinde en büyük olanı Eris. | Open Subtitles | أكبرهم هو إيريس |