| Dinle, Ezra'yı belaya sürükleyecek bir şey söylemedin. | Open Subtitles | إسمعي ، لاتقولي أي شيء قد يقحم إيزرا في المشاكل |
| Ezra onu hamile bıraktı, doğru şeyi yapmak istiyordu ve annem sihirli cüzdanıyla bir anda ortaya çıktı. | Open Subtitles | إيزرا تسبب بحملها وأراد أن يقوم بالعمل الصحيح ثم ظهرت أمي ، مع محفظتها السحريه |
| - Ezra'ya söyleyip sağ kurtulduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق بأنك أخبرتي إيزرا وعشتي للحديث عنه |
| Ezra dün için seninle ilgili not bırakmış. | Open Subtitles | إيزرا ترك ملاحظة يقول فيها أنكِ اتصلتِ يوم أمس |
| Ezra'nın başı dertte sandık ve yardım etmek istedik. | Open Subtitles | ظننا أن إيزرا كان في ورطة و أردنا أن نساعده |
| Ezra ile ben, seni o gece kiliseye girerken gördük. | Open Subtitles | إيزرا و أنا اعتقدنا أننا رأيناكِ تلك الليلة تتدخلين إلى الكنيسة. |
| Senin için gerçekten üzgünüm, Ezra, | Open Subtitles | في الحقيقة بدأت أشعر بالشفقة عليك إيزرا |
| Ezra duygusal rahatsızlık nedeniyle bir yıl akıl hastanesinde kalmış. | Open Subtitles | -يبدو أن (إيزرا) قضى سنة -في مصحة نفسية للمضطربين عاطفياً |
| Neden Ezra'yı hâlâ aramadın? | Open Subtitles | لا لماذا لم تتصلي على إيزرا حتى الآن |
| Ezra nedense adını kısaltmayı seviyor... | Open Subtitles | إيزرا يحب أن يختصر الإسم لبعض الأسباب |
| Ezra bunca zamandır seni kendine saklıyor. | Open Subtitles | إيزرا إحتفظ بك لنفسه كل هذا الوقت |
| Yani Ezra'nın ailesinin parası var. | Open Subtitles | إذا ، أسرة إيزرا لديها بعض المال |
| Evet, Ezra kutlayacak durumda değil. | Open Subtitles | أجل ، إيزرا ليس في مزاج جيد للإحتفال |
| Çünkü Ezra'nın kızın iyi olduğunu bilmesine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لأن إيزرا يريد أن يعرف إذا ماكانت بخير |
| Bu, Ezra ve senin aranda hiçbir şeyi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | هذا لا يغير اي شي بينك وبين إيزرا |
| Ezra, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | إيزرا ، هناك أمر يجب أن أخبرك عنه |
| - Hayır. Eğer Ezra bir çocuğu olduğunu A'dan öğrenirse... | Open Subtitles | إذاً إيزرا يكتشف أن لديه طفل A" من خلال" |
| Maggie Ezra'nın oğluyla tanışmasını istemedi. | Open Subtitles | ماغي لم ترد أن يعلم إيزرا بشأن إبنه |
| Hayır, bilmiyorum.Ezra'nın dairesine uğramıyorum. | Open Subtitles | لا, لا أعلم لم اكن في شقة إيزرا |
| Bak, açıkçası bazı konuşmalar yapılıyor ben ve Ezra hakkında. | Open Subtitles | على ما يبدو كان هنالك بعض الكلام (عني أنا و(إيزرا |