| Ki bu daha eve teslim bile etmeden önceydi | TED | هذا قبل أن نحاول فعليًا إيصالها إلى المنزل. |
| Babam konuşurken duydum, ...yarın sabah teslim alacaklarmış. | Open Subtitles | لقد سمعت والدي يقول أنه لن يتم إيصالها حتى صباح يوم الامتحان |
| Bu sandalyeleri zımparalamama yardım et, acilen teslim etmeliyim. | Open Subtitles | ساعدني بتخشيب هذه المقاعد عليَ إيصالها بشكل عاجل. |
| Bugün teslim edildi. | Open Subtitles | لقد تمّ إيصالها اليوم تعالى هنا |
| Şimdi eğer müsaade ederseniz, teslim edilecek bir mesajım var. | Open Subtitles | المعذرة لدي رسالة علي إيصالها رائع |
| Eric'in dediğine göre, maskeler buradan teslim edilmiş. | Open Subtitles | لقد أخبرنا "إيريك" بأن عدد 200 قناعٍ فضيٍ لامعٍ قد تم إيصالها إلى هنا |
| Vücutları Hills Mazy mezarlığına teslim edildi, | Open Subtitles | جثثهما تم إيصالها إلى مقبرة هيلز ومازي |
| Pickfordlar'ın evine teslim edilecekmiş. | Open Subtitles | ـ نعم (قال أنه يجب إيصالها لمنزل آل (بيكفورد |
| - Biz konuşurken teslim ediliyor. | Open Subtitles | يتم إيصالها الآن بينما نتحدث |
| Harita ilgili birimlere teslim edilmediği sürece Amy'nin ruhu huzura eremeyecek. | Open Subtitles | روح (آمي) لن ترتاح حتى يتم إيجاد الخريطة ويتم إيصالها للسلطات المختصة |
| Bunları polise teslim etmem gerekiyordu. | Open Subtitles | يفترض بي إيصالها إلى الشرطة |
| - teslim ettin mi? | Open Subtitles | -هل تم إيصالها ؟ |