| Onu dışarda tutmak için bağlantılarımı kullandım. | Open Subtitles | أنا أستخدمت أتصالتى لى ابقائه خارج المعتقل |
| Senin görevin Onu hayatta tutmak. | Open Subtitles | انه عملك ابقائه على قيد الحياة |
| Yani, bacağı tutmak aslında kötü bir şey? | Open Subtitles | إذاً ، ابقائه على قدمه إنه شي سيء ؟ |
| Sizinle irtibat kurduğunda, Onu orada tutmaya çalışın, ve hemen bu numarayı arayın. | Open Subtitles | في حالة اتصاله بك حاولي ابقائه واتصلي بي مباشرة على هذا الرقم |
| Şu an Onu hayatta tutmak en iyi seçeneğimiz. | Open Subtitles | ابقائه حيآ هي الخيار الافضل الان |
| ...hayatta tutmak, korumaktı. | Open Subtitles | ولكن ابقائه على قيد الحياة |
| Saul, ailemizin burada kurduğu şeyi seviyorum ve Onu canlı tutmak istiyorum. | Open Subtitles | , (أنا أحب ما بنته عائلتنا هنا يا (سول , و أنوي على ابقائه حياً |
| Onu tam orada tutmak istedim. | Open Subtitles | لقد اردت ابقائه هناك |
| Onu yaşam destek ünitesinde tutup doğal seyrine bırakabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم ابقائه متصل بمساعد الحياة و تنتظرون الطبيعة تأخذ مجراها |
| Ve elinizden geldiğince Onu gerçekliğe bağlı tutmaya çalışın. | Open Subtitles | و استخدمي تلك الكلمات لمقاومة ما يحدث له و حاولي ابقائه متصلاً بالواقع بقدر الإمكان |
| Bil bakalım "Onu" pantolonunun içinde tutamayan erkekler hangi yarıda kalıyor? | Open Subtitles | وحاول ان تخمن في اي جانب يقعون فيه الرجال الذين لايستطيعون ابقائه في بناطيلهم؟ |