| Bu parayı torunum için kazanmam gerekiyordu. | Open Subtitles | احتجتُ أن أفوزَ بتلكَ النقود من أجلِ حفيدي |
| Bu yüzden sana mektubu yazdım kocamı öldürmen gerekiyordu | Open Subtitles | لهذا كتبت لك الرسالة , لقد احتجتُ إليك لتقتل زوجي |
| Etrafımdaki şımarık çocukları geçmem hiç zayıflık göstermeden her şeyde kazanamam gerekiyordu. | Open Subtitles | احتجتُ لهزيمة تلك النخبة المدلّلة من حولي كي لا أظهر ضعفاً كي أنجح في كلّ شيء |
| Margarita jell-o hazırlamak için yer açmam gerekti. | Open Subtitles | احتجتُ متسعاً لكؤوس هلام المارجريتا خاصّتي |
| Hiç düşündün mü bilmiyorum ama belki benim de jest yapılmaya ihtiyacım vardır? | Open Subtitles | هل فكّرتِ يومًا أنه ربما أنا احتجتُ أن تقومي أنتِ بشيء لطيف لي؟ |
| İnebilmem için su topluluğu lazımdı, her yer de su olunca... | Open Subtitles | احتجتُ لمُسطّح مائي للهبوط، وكانت هناك مياه في كلّ مكان. |
| Ve olağanüstü hissettirecek bir konuya ihtiyaç duydum. | TED | لكنّني احتجتُ لفكرةٍ مبدعةٍ للقيامِ بهذا |
| Hayatta kalmak için ona ihtiyacim vardi. | Open Subtitles | مستقبلي. احتجتُ إليه... للنجاة. |
| Paraya ihtiyacım vardı ve öylece kimselere sattım. | Open Subtitles | احتجتُ للمال, فقمتُ ببيعها لفتاة عشوائيّة. |
| Ne yaptın sen? Deneyin doğru bir şekilde ilerlemesi için çocuk ve gorilin aynı zamanda doğması gerekiyordu. | Open Subtitles | احتجتُ لإبني وللغوريلا أن يُولدا بنفس الوقت حتى تكوُن التجارب مضبوطة. |
| Biraz kafamı toplamam gerekiyordu da. | Open Subtitles | أجل، أعتذر عن ذلك، احتجتُ لألُم شتات عقلي. |
| Reçete yazılması gerekiyordu, bu yüzden Sağlık Hizmetleri'ne gittim. | Open Subtitles | احتجتُ وصفةً، لذلك قصدتُ الخدمات الصحّيّة. |
| Akla yatkın bir inkar gerekiyordu ki buna devam edebilirim de siz ikiniz emniyette profesyonel davranırsanız, | Open Subtitles | احتجتُ للحفاظ على قدرة إنكار معقولة، والتي بإمكاني الإستمرار بها طالما أنّكما تتصرّفان بمهنيّة في المركز. |
| - Belgeselimi bitirmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد احتجتُ إلى الإنتهاء من فيلمي الوثائقى |
| Pantolon gerekti ve yardım eden tek kişi de amacı hırsızlık olmayan bir hippiydi. | Open Subtitles | احتجتُ لبنطالًا، والشخص الوحيد .الذي لم يحاول سرقتي كان هاوٍ للموضة |
| İkinci sınıfımın tam ortasında, omzum için ameliyat olmam gerekti. | Open Subtitles | في منتصف الطريق في سنتي الدراسية الثانية, احتجتُ جراحة استبنائية للكتف, |
| Ama onunla tek başıma ilgilenmem gerekti. | Open Subtitles | و لكنني احتجتُ لأتعامل معه بنفسي |
| Yardıma ihtiyacım olursa sana haber vermemi isteyip duruyordun. | Open Subtitles | لقد قلتَ أنكَ مستعدٌ لمد يد العون إذا احتجتُ لها |
| Planına sadık kaldım. Hiçbir zaman durup da ne istediğimi ya da neye ihtiyacım olduğunu düşünmedim. | Open Subtitles | ولم أتوقّف قطّ للتفكير بشأن ما أردتُ وما احتجتُ |
| Bu akşam sadece sendeki teknoloji merakı lazımdı, pantolonunun içindeki değil. | Open Subtitles | ما احتجتُ إلّا لفطنتك التقنيّة الليلة، لا ما في بنطالك. |
| Eğer koşarak sana geliyorsam bu anneme ihtiyaç duyduğum içindir. | Open Subtitles | إذا هرعتُ إليكِ كان بسبب أنني احتجتُ لأمي |
| Lakin bir ortaga ihtiyacim vardi. | Open Subtitles | "ولكنني احتجتُ إلى شريك" |
| Bir ipucuna ihtiyacım vardı ve bir yıldır onu saklıyordun. | Open Subtitles | لقد احتجتُ إلى دليلٍ، وأنت أخفيته لقرابة عامٍ. |
| General bir şeye ihtiyacım olursa sizi aramamı söylemişti. | Open Subtitles | أمرني اللواء بالاتصال بهذا الرقم في حال احتجتُ مساعدة |
| Biriyle konuşmaya ihtiyacın olursa beni ara demiştin. | Open Subtitles | أهلاً هل أنتَ واثق أنه يمكنني الاتصال بك إن احتجتُ للتحدث مع أحد |